reşat nuri güntekin denince akla hep aynı eserler geliyor; çalıkuşu, yaprak dökümü, dudaktan kalbe.. ama saklı kalmış öyle bir incisi var kiii kısacık olmasına rağmen tesiri müthiş ve kafka deyimiyle kafaya balyoz etkisi niteliğinde bir metin.
herkesin eline tutuşturmak istiyorum. "al şunu bi oku da üzerine konuşalım hadi" demek istiyorum. çevremde, yakınlarımda kitap okumayı seven birileri yok maalesef, olsa pıtı pıtı koşup kapısını tıklayıp "hemen bi çay koy sana şahane bi kitap getirdim" diye bıdı bıdı anlatmaya başlardım.. benim için işte böyle bir kitap;
bir kadın düşmanı.. başlangıçta az çok ne okuyacağımı tahmin ettim ama işte güntekin kalemi sonuyla bizi öyle bir hale getiriyor ki; unutmak şöyle dursun hayata kaldığınız yerden devam etmek bile çok zor oluyor bir süre.. taş kesildim, uzun uzun boşluğa kitlendim ben..
daha çok okunsun isterim, edebiyatımızın unutulmaz karakteri arasında adı daha çok anılsın homongolos'un..
çünkü hak ediyor.. hemen herkesin çalıkuşu dediği yerde, benim en sevdiğim güntekin romanı oldu. dilerim okumayan ve üzerine düşünüp konuşmayan kalmaz..