Bundan mıdır, yoksa gençliğin genel kargaşa içinde kendini bulması ve bunun tadını çıkarmasından mı bilmem, ama o sabah kalabalığa karışmış, Demir Köprü'den geçerken kendimi uzun zamandan beri olmadığım kadar mutlu ve hafif, başkalarıyla, kendimle ve dünyayla uyum halinde hissediyordum. (Yanlış sözcük kullanmış olmak istemem; düzelterek şöyle diyeyim: Kendimi başkalarının, kendimin ve dünyanın uyumsuzluğuyla uyum içinde hissediyordum.)