Sayfa Sayısına Göre Bir Kurt Cobain Romanı Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Bir Kurt Cobain Romanı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bir Kurt Cobain Romanı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dünya üstünde seninki kadar güzel bir gülümseme yok. Hiçbir şey o kuğu beyazı parmaklarından değerli değil. Tek bir sözünle nehirlerde boğulmaya hazırım. Yüzünün kitabından kalbim çarpa çarpa dakikada 814 kelime okuyabilirim."
Sayfa 13Kitabı okudu
"Gök mavisi denize sıcak taşlar fırlatır gibi ortaya döküyorum bütün sırları; çünkü hiçbir şeyin önemi kalmadı. Gerçeğin kendisinden başka. Güneş ışık yayar ama güneşin kendisi ışık değildir."
Sayfa 15Kitabı okudu
Bir kac hafta once bana en iyi ozelligimin ne oldugunu sorsaydiniz sirr tutabilmek diye cevap verirdim Simdiyse her seyi anlatiyorum gok mavisi denize sicak taslar firlatir gibi ortaya dokuyorum butun sirlari cunki hicbir seyin onemi kalmadi Gerceyin kendisinden baska Gunes isik yayar ama gunesin kendisi isik degildir.
Sayfa 16
Uysal değil, ama insanlığını kaybetmiş olmanın verdiği utancın izlerini taşıyan bir sırıtış.
Sayfa 23Kitabı okudu
Oysa kimse hiçbir şey anlamamıştı anladılarsa da önemsememişlerdi çünki insan ancak önem verdiği şeyləri fark edər ve fark ettiği şeyləri önemser
Sayfa 24
Ben ciddi amaçları olan ciddi bir kızım ve hayatımda aşka yer yok.
Sayfa 24Kitabı okudu
"Oysa kimse hiçbir şey anlamamıştı, anladılarsa da önemsememişlerdi; çünkü insan ancak önem verdiği şeyleri fark eder ve fark ettiği şeyleri önemser. Bu o gece bütünüyle vakıf olduğum bir sırdı. Kendi yarattığım paradoksun koruması altında özgürleşmiştim ve birileri bakma zahmetine girseydi, özgürlüğümün çok korkunç bir seyirlik olduğunu göreceklerdi."
Sayfa 25Kitabı okudu
çünkü insan ancak önem verdiği şeyleri fark eder ve fark ettiği şeyleri önemser.
Sayfa 26Kitabı okudu
Bir Kurt Cobain Romanı
O gece - ilk kez- olağandışı bir şey oldu: Kurt güldü. Ona o kahkahayı kimin -ya da neyin- attırdığını bilmiyorum. Belki bu yüzden olay gözümde daha da müthiş bir şekle büründü: Kurt' un başını arkaya atıp kahkahasını koyvermesi (orada olsaydınız ne demek istediğimi anlardınız), gırtlağından gelen o tuhaf ama bir o kadar da doğal ses -sanki bedeni herhangi bir fiziksel eylemde bulunması imkansız, eğri büğrü, kırılgan bir iskeletten, bir kahkaha makinesine dönüşmüş gibi bir gülüş. Kurt'un gülmesinin en ilginç yanı on çok yakışması ve onu bir zamanlar sık sık ve kolaylıkla gülen biriymiş gibi göstermesiydi.
Sayfa 27 - Aylak KitapKitabı okudu