Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Mucizedir Yaşamak

Guy de Maupassant

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştır. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar. “Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle “acı” diye cevap verir. Usta gülerek çırağını kolundan tutar ve dışarı çıkarır. Sessizce az ilerideki gölün kıyısına götürür ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu gole atıp, gölden su içmesini söyler. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken ayni soruyu sorar:“Tadı nasıl?” “Ferahlatıcı” diye cevap verir genç çırak. Tuzun tadını aldın mı?” diye sorar yaşlı adam, “Hayır” diye cevaplar çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der: “Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının şiddeti, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman gereken tek şey acı veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.” Guy de Maupassant
İnsan, uzun süre tek bir kadını ya da tek bir erkeği sevebilir miydi?
Reklam
“Çocuklarınızı kanınız gibi değil, zaferleriniz gibi seviyorsunuz.”
Bir papaz gördüm: “Metresiniz,” diye konuşmaya yelteniyordu. Bunu söylemeye hakkı yoktu. O benim metresim değildi; anam, babam, kardeşim, sevgilim, Tanrım, her şeyimdi. Bu kaba herifi kovdum, onun yerine başkası geldi. İyi kalpli, iyi huylu bir adamdı; bana “sevgilimden” söz açınca acı acı ağladım.
Ne kadar uygar, ne kadar zeki ve yontulmuş isek, o kadar da Tanrı'nın iradesini benliğimizde temsil eden hayvani içgüdüyle mağlup edip zapt etmeye zorunluyuz.
Keyfinizden başka bir kılavuza, gözlerinizden başka bir öğüt verene gereksinim duymadan, hoşlandığınız yolu tutup gidin.
Reklam
İnsan zekâsı, yaratıcının, bol miktarda yaratıklarının tesadüflerinden üremiş, hayırlı küçük bir arızadır. Bu arıza, kalıcı olmayan, önceden kestirilemeyen bir şeydir ve dünya ile beraber kaybolmaya mâhkumdur. Bununla beraber o zekâ, ebedi başlangıçların yeni konumlarıyla ya aynen ya da değişik olarak, bu dünyada ya da başka bir âlemde tekrar ortaya çıkabilecektir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.