Bir Nesil Türkan Şoray'la Mektuplaştı
Ercan AkarsuBir Nesil Türkan Şoray'la Mektuplaştı Gönderileri
Bir Nesil Türkan Şoray'la Mektuplaştı kitaplarını, Bir Nesil Türkan Şoray'la Mektuplaştı sözleri ve alıntılarını, Bir Nesil Türkan Şoray'la Mektuplaştı yazarlarını, Bir Nesil Türkan Şoray'la Mektuplaştı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Meraklanma sosyete konuşma faslı kolay; herkese 'siz', kendimden bahsederken 'biz' derim olur, biter.
"Çok kıymetli bir şey bulursun. Sonra bulduğuna pişman olursun. Çünkü nereye koyacağını bilemezsin."
Boramir YayınlarıKitabı okudu
“Meraklanma sosyete! Herkese SİZ kendimden bahsederken BİZ derim, olur biter.”
“Senin gibilerin kibarlığına turp sıkayım… Asaletin mektebi var mektebi! Baba parasıyla kibarlık bu kadar olur işte!”
“Duydun mu İbiş, namusun adı enayilik olmuş da haberimiz yok(!) Ne dersin, medeniyetin çok mu gerisinde kaldık yoksa?”
“Ne işin vardı burada? Bu tehlikeli oyuna niye girdin? Sen onları oyaladığın eğlendirdiğin sürece varsın. Sen budala bir soytarısın… Sen yerin burası değil. Hadi dön çadır tiyatrosuna…
Onu seviyor musun, boş ver!”
“250 g karides verir misin kara gözlüm?”
“Sen! Şopen… Benim meçhul bestecim.”
“Bir zamanlar kara gözlü, yaramaz, balık kokan bir kız sevmiştim. “
“O benim işte… Kokla bak! Senin kara gözlün, balıkçı güzelin…”
“Azizem… Artık seni sevmekten korkmuyorum.”
“Ben müşteriyim siz de satıcı, öyle göz kararıyla karides satıldığı nerede görülmüştür?”
“Eeh… Balina değil, orkinos değil, sinarit değil. Alt tarafı 250 g karides alacaksın arkadaş, tutup bir gazetelik laf ediyorsun.”
“Böylece alıyorsan ne âlâ! Almazsan keyfin bilir…”
“Bari kâğıdını değiştirin, bu kese kâğıdı ıslak.”
“Zatınızın teşrif edeceğini bilselerdi karidesler ıslanmamak için şemsiye kullanırlardı. Ama bizim kâğıtları beğenmiyorsan seninkilere sararız…”
“Bırakın onları notalarım onlar: Bestem, bestelerim; keman partisi, çello partisi, viyola partisi…”
“Halk Partisi, Adalet Partisi, Bölükbaşı Partisi… Seninki gıygıycı galiba. Kusura bakma Şopeeenn!”
“Ben Şopensem siz de balıkçı güzelisiniz, anladınız mı? Vazgeçtim almaktan, karidesleriniz de sizin olsun!”
“Karides taze mi?”
“Bizimkiler biraz yorgunca… Azize abla! Küçük bey karides istiyor.”
“250 g yeter.”
“9 asker.”
“Ne askeri!”
“Yani papel… 9 lira senin anlayacağın.”
“Ama tartmadınız ki!”
“Benim elimin hassasiyeti eczane terazisinde yoktur. Tastamam 260 g verdik sana; fazlası var, eksiği yok.”
“Tartsanız terazinize yapışmaz herhalde.”
“Madem benim ölçümü beğenmiyorsun 10 g fazlasını geri alırım ben de.”
+“Ben para için yazmadım bu müzikleri…”
-“Tabii orası muhakkak. Fakat para kazanmak da kötü bir şey değil ki. Yanılmıyorsam sırf zevk için beste yapacak kadar zengin değilsiniz.”
+“Mutluluğun parayla alınamayacağını öğrendim artık. O şarkıları sevdiğim kadın için yazmıştım.”
“Seninle bir sevgiyi paylaşmak istemiştim.
Korkunç bir acıyı paylaşmaya mahkûm edildik.
Bak, isyan etmiyorum: bütün yaraları saracak olan zamana bırak kendini...
Benim gibi.”
"Burada bırakmakla, ondan ayrılmakla üzüntü duyacağınız, terk etmeye razı olamayacağınız hiçbir şey, herhangi bir kimse yok mu? Bir arkadaş, bir dost, bir sevgili… Hadi sizce onun da önemi yok diyelim; bu şehri, denizin canım kokusunu, çarşıları, balık pazarlarını, büyüdüğünüz sokakları, dilleri diliniz olan, halleri size benzeyen insanları özlemeyecek misiniz?”
+“Niye bu kadar insafsızca konuşuyorsunuz? Ben buraya nasihat dinlemeye gelmemiştim ki…”
-“Size kendi duygularımı söylüyorum; ben buralardan vazgeçemem, milyon da verseler vazgeçemem.”
“Yoksa öldü mü?”
“Benim için evet. Parayı, şöhreti aşkına tercih etti.”