ey umut
utandırma beni
serme yorgun dalgalar gibi
keskin çakıl taşlarına sendeleyişimi
yüzümü gölgeler gömerek kaçmadım
utançlar çizilmedi ömrüme
hep bir sarmaşıktım insan uçurumlarında
tuzla sulanan toprakta
yeşeren inat
yılgısına çekerken
durgun sularda soldurmadım şıvgınlarımı
hep bir patlayışın ardından
zifir geceye atılan kıvılcımdım
sesimden önce