Bir Tatlı Huzur
Ayşe KulinBir Tatlı Huzur Sözleri ve Alıntıları
Bir Tatlı Huzur sözleri ve alıntılarını, Bir Tatlı Huzur kitap alıntılarını, Bir Tatlı Huzur en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Behçet Kemal Çağlar'ın Münir Nureddin hakkındaki sözleri
"İnsanlar vardır ki sadece yiyip içmek, rahata konup göçmek için dünyaya gelmişlerdir; insanlar vardır ki hayatta sabrın ve sanatın çilesini çekmek, eser vermek, dünyaya bir şey katmak, kısacası yaratmak için doğmuşlardır. Onlar, dünyanın Tanrı'ya en yakın kuludurlar; duyarlar, içlerine sindirirler, duyururlar ve yaşatırlar. İşte Münir Nureddin bunlardan biridir, bir başlıcasıdır."
Sayfa 103 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
“Münir Nureddin’in kendi kendine gerçekleştirmeye ant içtiği bir projesi vardır: Avrupalı müziğin klasiğini iki saat süreyle konser salonunda çıt çıkarmadan, tam bir sessizlik içinde, zevk alarak dinleyebiliyorsa, Türk halkı da kendi klasik müziğini aynı saygı ve ilgiyle zevk duyarak dinleyebilmelidir. Öz musikimizin Batı müziğinden eksiği yoktur. Batı müziği çok seslidir. Bir sekizli içinde eşit 12 aralık vardır. Bizim musikimiz ise bir sekizli içinde eşit olmayan 24 aralıkla, müthiş bir ses ve melodi zenginliğine sahiptir. İşte çeşitli makamları, usülleriyle, dini temalarıyla bu eşsiz müzik meyhanelerden ve eğlence toplantılarından kurtarılmalı; müzik dinlemeye gelen müziksever insanların katına, konser salonlarına yükseltilmelidir. İlk solist, ilk frak giyerek şarkı söyleyen lirik tenör, böyle gösteriye soyunabilen ilk cesur adam… Münir Nureddin’in rüyası gerçekleşir.”
Sayfa 42 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Refik Fersan’ın anılarından
Atatürk:
- Siz yemiyor musunuz?
- Canımız istemiyor, efendim.
Tabi zeki adam, işin farkına vardı.
- Arkadaşlarınız nerede?
- Tayfalarla yemek yiyorlar.
Bunu duyar duymaz, Hıdiv’e hitaben gayet ciddi ve sert :
- Hıdiv Hazretleri! Bu çocuklar memleketimizin en büyük sanatkarlarıdır. Benim soframda, benim yanımda yemek yerler, bensiz iştahları kapanır. Refik, Türk musikisinin şefidir, binbaşıdır. Diğer arkadaşları da öyle, münevver insanlardır. Bunu bilmeniz lazım.
Hıdiv’in suratı pembe pembe morlaştı, binbir özür diledi. Artık gece boyunca, Hıdiv Hazretleri etrafımızda pervaneler gibi dolaşacaktı.
Sayfa 35 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Burhan Felek’in Milliyet’teki 1 Mayıs 1981 tarihli yazısından
“Münir Nureddin’in sanat alemindeki en büyük sevabı, sanatını birçoklarının yaptığı gibi gazino barların günahkar zevkine feda etmemiş olmasıdır. Elbette ona da kim bilir ne büyük paralar teklif edildiyse de o bunu kabul etmemiştir. O daima kendini bu dumanlı zevk dünyasının dışında ve üstünde tutmayı bilmiştir.”
Sayfa 62 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Şerif Muhiddin Targan’ın görüşleri
“Klasik Türk musikisinin o zaman en selahiyetli üstadlarından birinin fikrini diğer iki büyük üstad da nadide bir beste üzerindeki ittifakları gibi kabul etmişlerdi. Münir Nureddin, Itri’lerin, Dede’lerin, Sadullah Ağa’ların bıraktıkları gülistanın sadık bülbülüdür.”
Sayfa 21 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Hikmet Feridun Es'in Yedigün'de 4 Mayıs 1981 tarihli yazısından
"İran hükümeti, Behçet Kemal ile beni ülkelerine davet etmişti. Şiraz'da, Hafız'ın mezarını ziyaret ediyorduk... Güller açmıştı, kan kırmızısı!.. Yahya Kemal'in: 'Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle' diye anlattığı güller... Behçet Kemal'e "Acaba buradan iki gül fidanı götüremez miyiz Yahya Kemal'in mezarına," dedim. Ertesi gün Hafız'ın mezarından derlenen gülleri İstanbul uçağına yerleştiriliyordu.
Güller iki gün sonra Yahya Kemal'in mezarına dikildi. Behçet Kemal'in yanında Münir Nureddin, parmakları ile toprağı çapalıyordu. İşte bu gün, Yahya Kemal'in mezarında kırmızı kırmızı açan güller, o güllerdir. Hafız'ın mezarından Behçet ile getirdiğimiz, Münir Nureddin'in elleri ile diktiği güller..."
Sayfa 115 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Münir Nureddin'in Yahya Kemal ile dostluğu üzerine yazdığı rubaisi
"Çepçevre bahar içinde bir yer gördük
Ferhad ile Şirin'i beraber gördük
Baktık geceden fecre kadar ellerde
Yıldızlara yükselen kadehler gördük."
"Eslaf kapıldıkça güzelden güzele
Fer vermiş o neşve'yle gazelden gazele
Sönmez seher-i haşre kadar şi'r-i kadim
Bir meş'aledir devredilir elden ele."
Sayfa 112 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Hikmet Feridun Es'in Hürriyet ekindeki 4 Mayıs 1981 tarihli yazısından
"Şiirde İstanbul'u bize Nedim, Yahya Kemal ve Orhan Veli anlatmıştı... Müzikte ise, Münir Nureddin... Orhan Veli'nin İstanbul'u Münir'in İstanbul'udan çok farklı idi. Kapalıçarşı'nın baş döndüren hareketi! Bir yaz öğlesinde doklardan yükselen çekiş sesleri! Köprü üstü! Galata'daki çıplak kolları dövmeli, vesikalı yar! Zaman da gece değil... Münir Nureddin'in İstanbul'u ise aksine huzur ve sükunet dolu, eski Kadıköy geceleri... Fenerbahçe... Mühürdar... Moda koyu... Kalamış mehtapları..."
Sayfa 109 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Ruşen Şefik’in anılarından
Bir keresinde, sofrada İstiklal Marşı’nı okumasını isteyen Atatürk’e “İçkiliyim paşam, bu kutsal marşı huzurunuzda, içkili ağzımla okumak istemem, bir hatam olur, kendimi affedemem” diyebildiği, Atatürk’ün de “Pekala çocuk, o zaman bize bir Rumeli türküsü oku bakalım” dediği anlatılır.
Sayfa 38 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
“Çocuk gözlerini adının frak olduğunu sonradan öğreneceği,siyah çok şık bir giysi içinde, ayakta şarkılarını okuyan soliste dikmiş. Türk musikisini o gece, orada ‘ayağa kaldıran adam’ı izliyor. Falsetto’ya kaçan lirik tenor sesine, olağanüstü güzel icra üslubuna, çağdaş şan tekniğine sahip, bir solistin doğuşunu izlemekte. Bu Münir Nureddin Selçuk’tan başkası değildir.”
Sayfa 9 - Sel YayıncılıkKitabı okudu