Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bitmeyen Savaş: İttihad ve Terakki'den Cumhuriyet'e Halil Paşa

Taylan Sorgun

Bitmeyen Savaş: İttihad ve Terakki'den Cumhuriyet'e Halil Paşa Gönderileri

Bitmeyen Savaş: İttihad ve Terakki'den Cumhuriyet'e Halil Paşa kitaplarını, Bitmeyen Savaş: İttihad ve Terakki'den Cumhuriyet'e Halil Paşa sözleri ve alıntılarını, Bitmeyen Savaş: İttihad ve Terakki'den Cumhuriyet'e Halil Paşa yazarlarını, Bitmeyen Savaş: İttihad ve Terakki'den Cumhuriyet'e Halil Paşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mamahatun’a ulaştığımızda tehlikeli boğaz­ geçip gidebilmeleri için de­ vanlı bir müfrezeyi oraya göndermesini Erzurum’­ daki Kâzım Karabekir Paşa'ya bildirdim.....Şehirde doğruca Kazım Karabekir Paşa’nın ka­rargâhına doğru ilerledim ve karargah önünde Pa­şa ile karşılaştım. Kısa bir konuşma geçti aramız­ da, «— Van taraftarında bir teftişe çıkmak mecbu­riyeti hasıl olmuştur, kusura bakmazsınız. Karargâh binası istiralıatiııiz için emrinizdedir ...» Çok şey görmüştüm, çok şey duymuştum... Böy­le şeylere aldıracaklardan değildik. Paşa bir kuman­dandı, benim geleceğimi biliyordu, teftişini bir ve­ ya iki gün veya birkaç saat geriye bırakabilirdi.... Demek ki Kazım Karabekir Paşa benimle görülmek­ten çekiniyordu. Atma bindi, süratle hareket et­tiler...
Atlarımızın başını çevirerek süratle ge­riye döndük ve silah seslerinin üzerine gittik... Tekrar dönüp geldiğimizde eşeklerin üzerindeki yük­lerin Dersim’li eşkiyalar tarafından indirilmiş oldu­ğunu gördük. Dersim'liler karşı taraftaki sırtın ge­risinde kaybolup gittiler, arkalarından birkaç el ateş ettik ama yol vermez MURAT NEHRİ’nin ge­çit yerini bilmediğimiz için takib edemedik ...
Reklam
Giyiniyordum ki içeriye Mustafa Kemal Paşa girdi. Samimiyet ve dostlukla el sıkıştık, «Halil Paşa! Bakarım suya hasret kalmış gi­bisin, atmışsın hemen kendini suluğa..» « Naparsın, yol yorgunluğunu atalım dedik... iyi gelir size de... » « İki gündür hastayım paşa, ateşim de var üstelik, doğru olmaz... Kalmayalım buralarda... Ha­di giyin hemen Sivas’a gideceğiz ...» « Zahmet ettiniz buralara kadar, gelirdik biz, ne kalmıştı ki yol...» «Daha bir günlük yolun olacaktı .. Yorulma­yasın diye almaya geldim reni. hadi giyin de çıka­lım ...»
Ali Fuat'la karşı karşıyaydık. ... Savaş yıllarının arka­daşlığı düşüncesi ne bir başka. arkadaşlığa, ne de düşünceye benzer öyle kucaklaştık işte ...Sonra geç­tiğim bölgelerdeki durumu anlattım: «— Mutasarrıf Hilmiye gelince şu anda ken­disi olduğu gibi bütün avenesi ile beraber İstanbul'a bağlıdır. ... Hainin tekidir....»
Bilecik’ten Eskişehir’e kadar trenle gi­decektik. Kompartıman oldukça kalabalık­tı ve İngiliz polisleri devamlı olarak etrafı kontrol ediyorlardı
Yahya Kaptan’la biraz sohbet ettikten sonra beni bir kenara ça­ğırdı: "Paşam, Mustafa Kemal'den son bir emir al­dık. Batı istikametinde değil, Sivas istikametinde ilerleyerek kendisi ile buluşacaksınız....:
Reklam
Yah­ya Kaptan, Adapazarı yolunu tehlikeli buluyordu: "Paşam, Adapazarı civarındaki abâzaların bir kısmının Saray’a bağlı oldukları ve bizlere karsı harekete geçtikleri söylenmektedir, öteki yol daha emindir...."
İstanbul'un yabancılar tarafından işgali ancak padişah ve O’nun yardakçıları tarafından hoş görü­lebilirdi... İstiklâl ve Hürriyete gönülden bağlı Ittihad ve Terakki mensupları ile subaylar Mütareke’- nin hemen ertesi günü teşkilâtlanarak Anadolu’ya subay ve cephane kaçırmaya başlamışlardı.... Bu arada zengin İttihatçıiardan toplanan paralar da ' Anadolu’ya gönderiliyordu...
Istanbul Bekirağa bölüğünde hapsedilmistik. Müdü­rün odasında bir İngiliz Yüzbaşısı beni bekliyordu; "Halil Paşa Üçyüzbin ermeninin, alt­mış bin arabın, onüç yahudinm, iki İngiliz subayı­ nın ve bir de Türk çavuşunun katili olmaktan maz­nunsunuz, cevabınız nedir? Ona ".....Ermeniler devletime karşı isyan ettiklerinde , araplar ana menzil hattımız üzerinde düşmanın iğfali ile isyan çikardiklarinda gereğini tenkil ve tedip ettim....." Dedim
Ve İstanbul işgal edildi.. Sokaklarda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan devriveleri dola­şıyordu... Birkaç gün sonra Celal Bey "Paşam işler berbatlaşıyor, Beşiktaş ser komiseri Şevki Bey haklarında tevkif kararı ve­rilenlerin listesini gösterdi. Siz ve ben de bulunuyoruz" dedi... Bir süre sonra evde otururken bir ses duyduk kapıyı açar açmaz salonda otuz kırk ingiliz as­keri ellerindeki silâhları kapıya çevirmiş, parmak­ları telikte dikilmişlerdi bile... « Efendiler siz kimsiniz... Yabancısınız ve bir Türk'ün evine girmek hakkına sahip değilsiniz ...» dedim
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.