Bize Göre
Ahmet HaşimBize Göre Gönderileri
Bize Göre kitaplarını, Bize Göre sözleri ve alıntılarını, Bize Göre yazarlarını, Bize Göre yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sıhhatin fahiş derecede pahalı olduğu bir asırda, ucuz bir neşeyi neden fazla görmeli?"
"Hayat pahalılaştı, kazanmak da o oranda güçleşti.
Herhangi bir sahada insanı artık daha ileriye gitmekten vazgeçmiş görenler, bilmeyerek, onu hayvan seviyesine indirmek isteyenlerdir. Münekkit ise her beşeri marifetin hâlâ geliştirilmeye muhtaç olduğunu bağırmakla, her sabah, insana hayvan olmadığını hatırlatıyor.
Aynı şeyleri aynı tarzda söylemek için bu kadar nesillerin birbiri ardına gelmesine ne lüzum vardı?
İntiharlar tekrar çoğaldı. İhtiyarları açlık, gençleri aşk ölüme sevk ediyor.
Ne yazık ki vücudun çökmesi zekânın olgunluk zamanına tesadüf eder.
Hiçbir şey lisan kadar bir ağaca benzer değildir.
Lisanlar -tıpkı ağaçlar gibi- mevsim mevsim rengini kaybeden ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar.
Lisanın yaprakları kelimelerdir.
...Bu hayvanın (köpek) ismi her lisanda bir küfür olarak kullanılırken, insanların ona karşı minnet ve muhabbet taşıdığına kimi inandırabilirsiniz ?
Size tavşan desem, deve desem darılmazsın, fakat köpek! ...
..Kim diyor ki kadın şimdi, eskisi gibi yüzünü sıkı örtüler altında saklamıyor?
Ya boya örtüleri?
Bunların altında hakiki çehreyi hiç görmek mümkün mü ?
Boyalar olmasa bilmem kadın ne yapardı?...
...Şehirlerin sarı derisini kırların kızıl derisiyle değişmedikçe, güneşin ve toprağın kardeşi olmak mümkün mü ?
Ahmet Haşim Ağabey söz söylemiş ...
...Erkeği, seve seve ölüme yollayacak derecede cinsi bir üstünlük ve kudrete sahip olan kadının erkeğe,
yani kendi isirine müsavi (eşit) olmak ve benzemek için yaptığı bütün o çırpınırcasına gayretlerin sebebi delilikten başka ne olabilir?
..Dünya basınına göz atılınca hükmedilir ki zamanımızda mide ve bağırsak , beyinden çok daha şerefli birer uzuv payesini bulmuştur.
Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğaldığına bakılırsa, bir çoklarının şimdi beyinlerini kemik kutusundan çıkarıp karınlarında taşıdıklarına hükmetmek lazım gelir...
Acı çekenler; yalnız 'acı çekiyorum!' diye bağırabilenler değildir.
Bir sevdaya sonsuzluk verecek güce sahip olmayanlar, süsten medet ummakta belki çok haklıdırlar.