Bizim Köy
Mahmut MakalSözler ve Alıntılar
Ah ! En küçük bir menfaat karşısında insanları on kilometre ötesindeki kardeşlerine düşman eden cehalet.
Eğitim sistemini düşününce ben;
Gülsem olmuyor, ağlasam olmuyor, dövünsem olmuyor. Söyleyin a dostlar, ben ne yapayım?
Sayfa 140Kitabı okudu
Bilginin, meziyetin, hizmetin umumi hayatta makbul tutulmamasının, hatır ve gönülün, siyasi nüfuzun, açıkgözlüğün para etmesinin neticelerini maarif hayatımızda sarih bir surette görürüz. Son bir çeyrek asırda, mekteplerin ve mektep görenlerin miktarı çoğalmıştır, fakat tahsil ve terbiye ilmi tecessüs ruhundan hemen tamamıyla mahrum kalmış, nefsi, hayat için daha iyi bir surette teçhiz etmek yolundaki manasını kaybetmiş, geçime yarayacak bir diploma avı mahiyetini almıştır.
(Ahmet Emin Yalman, Vatan, 17.3.1950)
Sayfa 185Kitabı okudu
Yaşamımız ne kadar durgun, düşünce ve yoksulluk içindeyse, besinlerimiz de o kadar basit ve sayılı. En ilkel bir yiyecek olan pirinç, bizim için lükstür. Alfabede; "Baba bana bal al" cümlesini okurken, sordum: Elli altı öğrenci içinde, yalnız bir tanesi bal görmüş. Gerisi bilmiyor. O çocuk da başka bir köye gezmeye gittiğinde görmüş.
"Öğretmenim, ata mı benzer bal, yoksa kuzuya filan mı?" diye bir soru yağmuruna tutulup tanımlayamamıştım.
Sayfa 30Kitabı okudu
Meziyetli insanı makbul tutan, ona hakkını veren, ondan istifade etmeyi bilen cemiyetler, terakki yollarının devamlı yolcularıdır. Buna mukabil, meziyet sahibini düşman sayan, kıskanan, ezen, bu nevi insan yetişmesine hizmet edecek mecraları tıkayan, hakikati zorla boğan muhitler; kendi kendilerini sefalete, tereddiye, nihayet inkıraza mahkum ederler.
(Ahmet Emin Yalman, Vatan, 17.3.1950)
Sayfa 185Kitabı okudu
Genç bir öğretmenin gözünden 1940'ların Anadolu köylüsü...
Uygar yaşamda kadına verilen önemin tam karşıtı, köy erkeğinin gözünde kadının hiçbir değeri yok gibidir. Yalnız yeni evlendiği zamanlar belki dişilik yanı onu biraz ilgilendirir. Buna karşılık, kadın erkeğine kul, köle olur. Erkek döver, söver, kol kanat demez, kırar; ağlatır, sızlatır, beriki "gık" demez. Diyemez ki...
Sayfa 95Kitabı okudu
Allah hû,
Pilav su,
Allah hayy!
Kahve çay!
Deyip zikretmekle iş bitmez. Kalbinizi düzeltin önce. Köy köy kıç sallayıp gezeceğinize, çiftinizi çubuğunuzu düzeltin. Bak bakalım, Allah kimi severmiş.
Sayfa 113Kitabı okudu