Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bozkır İmparatorluğu

Rene Grousset

Bozkır İmparatorluğu Gönderileri

Bozkır İmparatorluğu kitaplarını, Bozkır İmparatorluğu sözleri ve alıntılarını, Bozkır İmparatorluğu yazarlarını, Bozkır İmparatorluğu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alp Arslan'ın oğlu ve halefi Sultan Melikşah (1072-1092) babasının ölümünde ancak 17 yaşında idi. İlk seferini Doğu Horasan'ı istila ve Belh'i işgal etmek için saltanat değişikliğinden istifade etmiş olan Maveraünnehir Karahanlılarından Şemsülmülk'e karşı yaptı. Melikşah, Semerkant'a yaklaşınca Karahanı hükümdarı aman diledi ve vasal olmayı kabul etti. Melikşah, Oğuz adetine uyarak Belh'i, kendi kardeşi Tekeş (Takach)'e vermek hatasında bulundu. Tekeş isyan etmekte kusur etmedi. Sultan ona karşı iki sefer yapmaya mecbur oldu ve nihayet gözlerini oydurdu (1084). Melikşah'ın amcası Kavurt da aynı suretle Kirman'da isyan etti. Kendisiyle harp yapmak icap etti. Kavurt yakalanarak boğduruldu (1078). Bu gibi hadiseler göstermektedir ki vezir Nizamülmülk'in akilâne idaresine rağmen Melikşah harp başbuğu olduğu Oğuz göçebelerini sultan bulunduğu Arap-Fars devleti kadrolarına ancak güçlükle sokabiliyordu.
Sayfa 168Kitabı okudu
Tuğrul Bey'in yeğeni ve haleli Çağrı Bey'in oğlu Alp Arslan (1063-1072), cülusundan itibaren, muntazam bir devlet halinde istikrar kazanmaya aşikâr surette mugayir bulunan ailesinin anarşik ädetlerine nihayet vermek mecburiyetinde kaldı. Böylece amca oğlu Kutulmuş'u ve Kirman'da isyan etmek isteyen amcası Kavurt'u itaat altına almaya mecbur oldu. Kutulmuş öldürüldü (1063-1064). Kavurt affedildi (1064). Bau cihetinde Halep Mirdasoğulları hanedanını kendi tabii haline getirdi (1070). Kendisinin İslâm tarihindeki büyük şerefi, mevkii, 19 Ağustos 1071' de, Doğu Anadolu'da Malazgirt Muharebesinde Bizans Imparatoru Romen Diojen(Romain Diogène)'i mağlup ve esir etmesinden doğmaktadır. Bu tarihi hadise Anadolu'nun Türkler tarafından ebediyen fethini temin etmiştir. Mamafih o an için Malazgirt harbi Selçuklular tarafından yalnız Ermenistan'ın fethini temin etti. Alp Arslan, esir Basileus'a karşı asilâne muamelede bulundu ve az sonra kendisini serbest bıraku. Evvelce görmüştük ki Alp Arslan, 1072' de Maveraünnehir'deki Karahanlılar Devleti'ni itaat altına almaya giderken öldürülmüştü. "Talihsiz ve ihtimal okuma yazma da bilmeyen" bu Oğuz reisi dâhilde idareyi büyük İranı vezir Nizamülmülk'e bırakmak dirayetini gösterdi.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Türk olanlar hariç herkese güç veriyoruz zaten
Türkler yorgun düşmüş bir cemiyet içine tam zamanında geldikleri için, Türk İmparatorluğu, hemen hemen büyük bir cidal olmaksızın ve her halde aşırı mezalime meydan verilmeden bu suretle, Arap İmparatorluğu üzerinde yerleşti; onu mahvetmeden güçlendirdi; ona kendi taze kuvvetini vererek mukabilinde resmi adını ve meşruiyetini aldı.
Sayfa 167Kitabı okudu
Şu halde Türk sultanlığı, Pers emirliğine, Arap hilâfetinin ayrı cismani kuvveti şeklinde halef olmuştu. Türkler, ihtidaları ne kadar yeni olursa olsun, Rafizi İranlılardan farklı olarak Sünniliği kabul etmeleri dolayısıyla devletleri o nispette daha devamı oldu. Sünniliği mutaassıp oldukları için seçmediler. Zira bir putperest yabgu soyundan gelen ilk Selçuklu sultanları, o derece müspet düşünceli, o derece kaba idiler ki daima bu ideolojilerden uzak kalmışlardır. Fakat batıya doğru toprak fethetmek zaruretini duyunca, eski Türk istilâsını cihat pahasına meşru göstermeyi işlerine uygun buldular.
Sayfa 167Kitabı okudu
Dandanakan öncesi
Samanilerin sukutundan sonra mirasları, Maveraünnehir'in hakimi olan Karahan Türkleriyle, Horasan'ın hakimi olan Gazne Türkleri arasında mücadele mevzuu teşkil ettiği zaman, Selçuk Türkleri bugünkü Türkmen kabileleri gibi merhale merhale yol alarak ve umumi kargaşalıktan istifade ederek Maveraünnehir'in göbeğine kadar gelip
Sayfa 165Kitabı okudu
Selçuklulara kendi adını veren kahraman Dukak'ın oğlu, Timuryalığ (Timouryaligh) yani Demir yay lakabını taşıyan Selçuk, Oğuzlardan Kınık kabilesinin reisi yahut ehemmiyetli bir azası idi. Selçuk, 985'den evvel kabilesiyle beraber, Guz kabilelerinin büyük kitlesinden ayrılarak, gelip Sir Derya'nın sağ sahilinde, Cend taraflarında, bugünkü Pérowsk civarında çadır kurdu. Oğullarının adından - Mikail, Mûsa, İsrail- kendisinin Nasturi dininde olduğu istintac edilmek isteniyor. Bu tamamen esassız bir faraziyedir. Zira mukaddes kitaplarda geçen bu adlar, aynı zamanda Müslüman adlarıdır ve çok kuvvetle muhtemeldi ki Selçuk'un kabilesi, Samani idaresindeki Maveraünnehir hudutlaında yerleştikten sonra eski Türk-Moğol Şamanlığını İslâmiyet lehine terke mecbur olmuştur. Bu devir, Maveraünnehir'de İranlı Samaniler sülalesinin, Isıkgöl ve Kaşgarya'daki Türk Karahanlılar sülalesine karşı kendisini güçlükle müdafaa ettiği bir devir idi. Selçuklular mahirce bir şekilde kendi ırkdaşlarına karşı İranlı hükümdarın tarafını tuttular.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Karahanhların, Karluklardan Balasagun mıntıkasını (Isıkgöl'ün batısı) zapt etmiş olan Dokuz Oğuzlara mensup bir kabile olması muhtemeldir. İslâm edebiyatında kendisinden bahsolunun Karahanlıların ilki, tebaasının İslamlaşmasında galiba önayak olan Kaşgar hükümdarı Satuk Buğra Han'dır (Ölümü 955"e doğru).
Sayfa 161Kitabı okudu
Bir gecede cahil kalmamışlar mı???
Uygurlar, İran ve dış İran'dan Manihaizmi alırlarken, aynı mıntıkadan, daha açık şekilde söylersek Maveraünnchir'den, Arami (Syriaque) alfabesinden çıkmış olan Sogd alfabesini de almışlar ve kendileri de bundan, yine bu IX. asır içinde eski Orhon Türk (Tukyu) alfabesinin yerine geçecek olan hususi bir yazı, Uygur yazısını çıkarmışlardır. Onlar bu yeni yazının yardımıyla milli bir edebiyat, tarihte ilk Türk edebiyatını da vücuda getirmişlerdir. Bu edebiyat içinde, İran dilinden birçok Manihaizm metinleri, Sanskritçe'den Kuça dilinden ve Çince'den de pek çok Budizm metinleri tercüme etmişlerdir. Uygurlar bu suretle, Cengiz Han devrine kadar mürebbileri olacakları diğer Türk-Moğol kavimlerine nazaran büyük bir ileriliğe sahip olacaklardır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Orhon alfabesi ve kitabelerinin ortaya koyduğu kültürlerinin gösterdiği gibi Doğu Tukyuları, Bilge Kağan'ın nispi mülȧyemeti ile büyük medeniyetlerin izine girmek üzere bulunuyor gibi idiler. İşte bu sırada Bilge Kağan nazırlarından biri tarafından zehirlendi (734). Ölümü, Tukyu İmparatorluğu'nun içinden çıkıp kurtulamayacağı bir seri kargaşalıklar doğurdu. Oğlu Yi-jan (Çince transkripsiyonu) az sonra öldü. Yi-jan'ın yerine henüz genç olan kardeşi Tengri Kağan geçti. Yeni kağan Bilge Kağan'dan dul kalan büyük Hatun'un tavsiyelerine göre hükümet etmekte idi. Fakat 741'de zannolunduğuna göre, kendisini Ozmiş Kağan (Ozmich qaghan) unvanıyla hükümdar ilân eden ve zabitlerinden biri olan, doğu şad (chad)ı tarafından öldürüldü. Bu hadise Tukyu İmparatorluğu'nun sonu oldu. Zira Ozmiş Kağan, derhal belli başlı üç tâbi Türk kabilesi olan Basmiller, Uygurlar ve Karlukların isyanıyla uğraşmak mecburiyetinde kaldı.
Sayfa 127Kitabı okudu
Tonyukuk'un nasihatleri üzerine Bilge Kağan Çin'e sulh teklifinde bulunmuştu (718). İmparator Hiuan-tsong bu talebini reddetti ve ona karşı hücum emri verdi. Kou-tch'eng yani eski Pei-t'ing mıntıkasında bir Türk kabilesi olan Basmil ve Leao-si ile Jehol'de oturan K'i-tanlar, Çin'le ittifak ederek Tukyuları güneybatıdan ve güneydoğudan çevirmiş bulunuyorlardı. Bilge Kağan endişelenmekte idi. İhtiyar Tonyukuk, Basmiller, Çinliler ve K'i-tanların aynı zamanda hücum edemeyeceklerini zira büyük mesafe ile birbirlerinden ayrılmış bulunduk ları göstererek kendisini teskin etti. Filhakika Bilge Kağan, Kan-tcheou ve Leang-tcheou taraflarında bugünkü Kansu Çin hududunu yağma ve tahribe gitmeden evvel, Kou-tch'eng'de Basmilleri perişan etmeye vakit buldu (720). Barış nihayet 721-722'de akdolundu. Ve o zaman Tukyularla İmparatorluk arasında dostane münasebetler kuruldu.
Sayfa 126Kitabı okudu
218 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.