İkinci Dünya Savaşı'nın Cellatları, Kurbanları, Susturulanları ve Onların Sesleri...
Brodeck'in Raporu
Philippe ClaudelBrodeck'in Raporu Gönderileri
Brodeck'in Raporu kitaplarını, Brodeck'in Raporu sözleri ve alıntılarını, Brodeck'in Raporu yazarlarını, Brodeck'in Raporu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçimizi kemiren ve sonunda bizi yok edebilecek olan kendi ölümümüz değil , başkalarının ölümü , sevdiklerimizin ölümüdür .
Sayfa 148Kitabı okudu
Savaş....belkide milletlerin bu karabasanlara ihtiyacı var.Kurmak için yüzyillarca harcadıkları şeyleri yıkıyor yerle bir ediyorlar.Dün göklere çıkartılan yakılıp yıkılıyor.Yasaklanana izin veriliyor.Eskiden suçlanan şey değerli oluveriyor.
Savaş..dünyayı süpüren büyük bir el.
yetersizin baştacı edildiğ ortam ,....katile aziz halesi giydiriliyor....önünde secdeye varılıyor , alkışlanıyor , tapılıyor ...
Yaşan insanların gözüne bu denli iç örtücü bir tekdüzelik olarakmı görünüyor ki insanlar kıyım ve yıkımı böylesine arzuluyor ?
Sayfa 128Kitabı okudu
Eski bir dağ şarkısı derki..
Aşk kapıyı çalınca geriye yalnız kapı kalır...
bunun dışındaki her şey silinir gidermiş....
Sayfa 61Kitabı okudu
savaşın ektiği tüm sefalet ,zamanı gelince yeşeren tohumlar gibi filizlenmişti.samanlıklardan artık kullanılmaz olmuş,başka bir çağın araç gereçleri çıkartıldı;bir tekerleği kırık arabalar,üstün körü onarılmış el arabaları kullanıma konuldu yeniden.Toprak yüzyılı aşkın bir zaman önce dökülmüş karasabanlarla sürülüyor artık.Ekinler kol gücüyle savruluyor.Herkes geri döndü,insanlığın zamanı büyük bir hıçkırıkla sarsılmış ve hemen hemen sıfırdan,yeniden başlatmak üzere kıçına yaman bir tekme yemiş gibiydi.
Sayfa 52Kitabı okudu
Hepsi yaralar, biri öldürür.
Sayfa 292Kitabı okudu
Bugün biliyorum ki o yöreler hiçbir haritada yoktu ve vagon, üzerinden geçtikçe doğuyordu. İçinde, onlarca kadın,erkek ve çocuğu susuzluğun, ateşin, açlığın kemirdiği, havasızlıktan boguldukları, birbirlerine, kimi zaman ölüsü girişine,sımsıkı yapışık gittikleri bizimkine benzeyen tüm öteki vagonlar da dakika dakika bir ülke icat ediyorlardı : O ülke, insanlık dışılığın, insanlığın her tür inkarının, yüreği olmaya hazırlanan kamptı. Evet, yaptığımız, işte bu yolculuktu: Bizden önce hiç kimsenin yapmadığı bu derece metotlu ciddi ve etkili, umulmayana hiçbir olasılık payı bırakmayan bir yolculuk.
Sayfa 271Kitabı okudu
Ömrümde ağlayan çok erkek gördüm ben. Akıtılan çok gözyaşı gördüm.
Sayfa 264Kitabı okudu
Tüm bu kalabalık hiçbir şey söylemiyor,sessiz dikiliyordu ve kıyıya yanaşmak için aralarına yavaş yavaş daldığım yüzlerde de hiçbir ifade okunmuyordu. Bu bile çok garipti, bu, hiçbir şey söylemeyen suratlar,bakmaktan öte birşey yapmayan, kırpmadan gözler, kapalı kalan bu ağızlar,itip kaktığım, bana yol veren hatta hiç yokmuşlar gibi, adeta delip geçtiğim ve arkamdan hemen, eski konumlarına dönen bu gövdeler.
Sayfa 264Kitabı okudu
Aptallık korkuyla çok iyi anlaşan, atbaşı giden bir hastalıktır. Her ikisi de karşılıklı olarak birbirini semirtir, yayılmaktan başka bir şey beklemeyen bir kangren, bir yozlaşma yaratır.
Sayfa 262Kitabı okudu
Ama şu dünyada asla haklı çıkmamak, en iyisidir. Haklı çıkmak sonradan size pek pahalıya ödetilen bir şeydir.
Sayfa 254Kitabı okudu
İkimiz, sokaklarda biraz da cenaze töreninin yapılacağı kiliseye giderken ve ölümün karşısında tüm sözcüklerin boşuna olduğu bilinirken nasıl yürünüyorsa, öyle, sessiz, yürüyorduk.
Sayfa 245Kitabı okudu
Sana kimi zaman en güzel güllerin bataklıkta yetiştiğini söylüyorum.
Sayfa 244Kitabı okudu
"Soracak sorun yok muydu, senin? Eğer soracak sorun yok ise yanıtları biliyorsun demektir, belki de onun sırdaşısındır..."
Sayfa 241Kitabı okudu