Herkes yaşamında sevgi dolu bir aile, çevre ve de eşe sahip olmak ister. Maalesef bu konuda şanssız olan çok insan var ve biz ailemizi seçemiyoruz. İçine doğduğumuz ailede şekilleniyor karakterimiz, kişiliğimiz..
Yazarı birkaç yıl önce vefat eden kızı için yazmış olduğu mektupla tanımıştım açık söyleyeyim hiç merak etmedim okumak da nasip olmadı. Bilmeyenler içinse yazarın anlattığı "Siyah Pantolon" adlı hikâye kendisini tanımak için vesile oldu. Kitaba değinecek olduğumuzda öğrencilerinin, öğrencilerinden duyan diğer bir kesimin sorunlarına "Yetiş Bacı"nın "Yetiş Alişan Hoca'ya dönüştüğü bir mektup zirvesi. Tanımasa da, bilmese de hepsine cevap yazmaya, yetişmeye, kendinden feragat ederek çözüm yolları bulmaya çalışıyor.
Ana fikir şu aslında, sevgisiz bir aile bir çocuğun gerçekten hayatını değiştiriyor. İletişimsizlik günümüz çağında o kadar modern bir hale geldi ki sosyal dünyamızda oluşturduğumuz yalan sevgi ağı bizi sevgisizlikten öldürecek. Farkındayız ama bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyor, iki dakika internet gitse feleğimiz şaşıyor mobil ağa dönüyoruz.
Aile olabilmeye, kişisel sorunlara tam bir kılavuz niteliğinde.