En Eski Bütün Kozmokomik Öyküler Sözleri ve Alıntıları
En Eski Bütün Kozmokomik Öyküler sözleri ve alıntılarını, en eski Bütün Kozmokomik Öyküler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya’dan başka bir düşündüğüm yoktu. İnsanı olduğu kişi yapan o, Dünya’nın ta kendisiydi; burada, Dünya’dan koparılıp atıldığımız bu yerde ise, ne ben bendim, ne de o eski O’ydu; yeryüzüne dönmek istiyordum, onu temelli yitirmiş olma korkusu beni perişan ediyordu. Aşk hayallerimin mutluluğu, Ay ile Dünya arasında yuvarlandığımız an boyunca sürmüştü, yeryüzünden ayağım kesilince, aşkımın yerini, eksikliğini duyumsadığım şeyin özlemi almıştı, bir nerede, bir çevre, bir önce, bir sonra.
Savaş çıktığında Luigi adında bir adam, gönüllü olarak gidip gidemeyeceğini sordu.
Herkes onu övdü. Luigi tüfek dağıtılan
yere gitti, bir tane aldı ve dedi ki:
“Şimdi gidip Alberto denen herifi öldüreceğim.”
Alberto kim diye sordular ona.
“Bir düşman,” dedi Alberto,
“benim bir düşmanım.”
Ona belirli bir tür düşmanı öldürmesi
Luigi mutlu değildi.
Rasgele adam öldürüyordu,
Alberto’ya ya da ailesinden birine
denk gelir diye. Öldürdüğü her düşman
için ona bir madalya verdiler,
ama Luigi yine mutlu değildi.
“Alberto’yu öldürmezsem,” diye düşündü,
“Bir sürü insanı boş yere öldürmüş olacağım.” Kendini kötü hissetti.
Bu sırada ona hala birbiri ardından
..böylece kardeşimin lakabı 'Nikel rwsfs' kaldı.böyle demekle onu nikele dönüştüğü için böyle çağırdıklarını sanmayın. Çünkü bunu başaramamıştı. ne olsa biraz eblehti.mineral evresinden ileri geçemedi, işler başka türlü şimdi, bunu dürüstlük aşkıyla söylüyorum,kardeşim söz konusu olduğu için sanmayın, O her zaman biraz eblehti.ama metalik biçimde değil daha çok jölemsi aşamada zaten bir süre sonra pek erken bir yaşta ilk oluşan yosunlardan biriyle evlendi ve hakkında bir daha hiçbir şey duymadık.
Derken bir an sendeledim, düştüm ; sanki birisi bana çelme takmış gibi oldum. İlk kez düşüyorsun, 'düşme'nin ne olduğunu bile bilmiyordum, ama yer henüz yumuşaktı , bir yerim acımadı.
Her şeyi yitirmiştim, işaret, nokta, beni -o noktadaki, o işaret olarak - ben yapan her şey yitip gitmişti. İşareti olmaksızın, uzay, yeniden başı sonu olmayan bir boşluğa dönüşmüştü, iç bulandırıcıydı
Hepimiz oradaydık işte başka neresi vardı zaten? Uzayın olabileceğini henüz kimse bilmiyordu. Zamanın da öyle; zamanı ne yapacaktık ki , orada öylece balık istifa gibi dururken.