“Bana neyi hatırlattı biliyor musun?”dedi babam: “Çocukluğumu."
Bu yaşlı adama, yaşlı beyaz ayaklarını berrak nehir sularına daldırmış oturan, sayılı günlerinin sayılı anlarından birini yaşayan yaşlı babama baktım ve birdenbire sadece bir çocuk, bir küçük oğlan, gencecik bir delikanlı olduğunu düşündüm; bütün hayatı önünde uzanmış onu bekliyordu, tıpkı beni bekleyen hayatım gibi. Bu düşünce daha önce hiç aklıma gelmemişti.