Sokrates'in dediği gibi biz yalnızca "ne fiili ne de mevcut olan" şeyi arzulamayu biliyoruz, başka deyişle var olmayanı arzuluyoruz. Gerçek olan şu kadına değil, gerçek olmayan ötekine sahip olmayı arzuluyoruz. Yapılan işi değil, umulan şerife arzuluyoruz. Sahip olunan yaşamı değil, sahip olunmayan bir başka yaşamı arzuluyoruz. Ancak hiçliği arzulamayı biliyoruz biz.