Merhaba sevgili arkadaşlar. Size bugün Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi'ni paylaşacağım.
Bildiğiniz üzere, bizler geçmişimize dair esaslı bilgileri atalarımızın komşularından öğrenmekteyiz. Kısaca kökümüz hakkında bilgilerimiz yetersizdir, bunun izleri de maalesef ki bugün toplumumuzda hissedilmektedir.
Benim inancıma göre insan kendini tanımak istiyorsa ilk olarak işe tarihe bakarak başlamalıdır. Bunun sebebini ben genetik özelliklerimizde arıyorum. Bizler anne ve babalarımızdan nasıl birtakım değerler alıyorsak, ebeveynlerimiz de kendi ailelerinden bir gen ve kültür mirası almışlardır. Yani bu mantık çevresinde insanın ilkel bir varlık olup zamanla değiştiğini ve nefsini terbiye edip, muassır dünyaya adapte olduğunu kavrıyoruz. Fakat farkında olmadan geçmişten aldığımız bazı yetileri karakterimizde barındırıyor olabiliriz. O halde bizler ilk olarak soyumuzun temelini ve hassasiyetlerini, iyi ve kötü hususiyetlerimizi tespit etmeliyiz.
Aynı zamanda çağdaş dünyada söz hakkı almak istiyorsak, işe toprak ananın eski sakinlerinden olduğumuzu hatırlatarak koyulmalıyız. O vakit bizler Hunları okumalı, onlar hakkında yeteri düzeyde bilgiye erişmeliyiz. Bu sayede özümüzü anlayabilir, sürekli değişen günümüzde kimliğimizi koruyabiliriz.
Her ne kadar Hunlardan bahsetmemiş olsam da, saygıdeğer Bahaeddin Ögel hocamıza teşekkürü borç bilmeliyiz. Bu konunun ehli isimlerinden biridir. Bu imparatorluk hakkında unutmamamız gereken konulardan biri de, uzun ömürlü olmasıdır. Konar-göçer devletlerin Orta Asya'daki teşkilatlandırılması Hunların emekleriyle olmuştur.
