Büyük Türkiye Rüyası
Mehmet KaplanBüyük Türkiye Rüyası Sözleri ve Alıntıları
Büyük Türkiye Rüyası sözleri ve alıntılarını, Büyük Türkiye Rüyası kitap alıntılarını, Büyük Türkiye Rüyası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
'' Bu memlekette her şey ciddiyetini ve samimiyetini o kadar kaybetti ki artık hiçbir şey üzerinde düşünmek ve söz söylemek istemiyorum. ''
Sayfa 59Kitabı okudu
.
Bugün, dünyayı değiştiren üç büyük kuvvet vardır: İlim, teknik ve bunları ilerleten organizasyon. Yeni insan tipi, ne akıncı, ne ekinci, ne asker, ne de mistiktir. Âlim, teknisyen ve organizatördür. Türkiye'nin değişmesi, bol sayıda bu nevi insanları yetiştirilebilmesine bağlıdır.
.
Sayfa 88Kitabı okudu
.
Türkler tarihlerinde pek çok devlet vücuda getirmişlerdir. Bir devlet yıkılmış, arkasından yeni bir devlet ortaya çıkmıştır. Bu bizim devlete ne kadar önem verdiğimizi gösterir. Devlet, hürriyet, istiklâl ve hâkimiyet demektir. Bunlar Türk milletinin en üstün bildiği değerlerdir. Onların üzerine titreyelim, onları yaşatmak, devam ettirmek için ne mümkünse yapalım.
.
Sayfa 69Kitabı okudu
.
Dini basmakalıp bir sistem telâkki edenler yobazlardır. Bin yıllık Türk kültüründe taassubu yeren pek çok örnek gösterilebilir. Ne fes, ne eski yazı, ne peçe, ne de hilâfetin gerçek İslâmiyet'le bir alâkası vardır. Bunları dinin esası gibi görenler ve gösterenler hiç şüphesiz İslâmiyet'in ruhunu tanımayan cahil insanlardır.
.
Sayfa 181Kitabı okudu
.
Biz hayata bağlı değiliz. O kadar bedbiniz ki, başımıza ne gelirse onu çekmeğe, herşeyimizi fedaya hazırızdır. Bütün türkülerimiz, şarkılarımız, edebiyatımız hayata karşı nefret ve bedbinlikle doludur. Türk halkı bu yüzden dinde, Türk aydını da keyif ve eğlencede teselli aramış ve bulmuştur.
.
Sayfa 51Kitabı okudu
.
Gandhi, bir yazısında, “Tanrı ile adalet birdir; binaenaleyh adalet için çalışanlar ve âdil olanlar Tanrı'ya hizmet etmiş olurlar.” der. Dini, dünyadan el-etek çekmek mânasında anlayanlar vardır. Bunlar, cihan kana gark olsa istiflerini bozmazlar. Böylesi dindarlık miskinlik, korkaklık, mesuliyetten kaçma demektir. Gerçek dindar, Âkif'in bir şiirinde söylediği gibi: “Çiğner, çiğnenir, fakat Hakk'ı tutar, kaldırır.”
.
Sayfa 147Kitabı okudu
Okullar...İşte Türkiye'nin üzerine titreyeceği en mühim müessese. İyi kumandan da, iyi âlim ve teknisyen de, iyi vatandaş da okullardan yetişir. Yarının Türkiye'sinin ne olacağı hakkında bir fikir mi edinmek istiyorsunuz? Çocuklarınızın okuldan her gün getirdiği ve oraya götürdüğü şeye dikkat edin.
Sayfa 40Kitabı okudu
.
Son derece kültürlü fakat mutaassıp insanlar okuma yazma bilmeyenlerden daha tehlikelidir. Taassup, sanıldığı gibi, cehalet değil, hür düşünceye sahip olmayıştır. Her gün aynı gazete ve yazarı okuyan insanlarda öyle bir düşünce tassubu teşekkül ediyor ki, onlara hakikatin başka cephelerini anlatmak mümkün olmuyor. Bunun sebebi alışkanlıktır, her gün aynı gazete ve yazarı okumaktır. Alain, hür düşünceye sahip olmak için birbirine tamamiyle zıt yazarların okunmasını tavsiye eder.
.
Sayfa 142Kitabı okudu
İyi geceler
.
Bütün insanların kendileri gibi akıllı ve doğru olmalarını isteyenler, insanoğlunun kaderine yabancı budalalardır. Zararlı olmamak şartıyla hayata karşı müsamahalı olmazsak, insanlara zulüm etmiş oluruz. Alain daha güzelini söyler: “Doğruya yanlıştan gidilir” der. Kim hayatında günah işlememiştir? Kim yanılmamıştır? Kim haksızlık yapmamıştır? Fakat nedamet, pişmanlık ve tecrübe bizi olgunlaştırır. Kimbilir, her şeyi istediği gibi yaratmaya muktedir olan Tanrı, belki de insanlar, kendi suç, hata ve eksikliklerini bilerek, kendi akıl ve iradeleriyle kemale ersinler diye onları böyle kusurlu ve eksik yaratmıştır. Galebe çalmak güzeldir. Öğrenmek, bilmek güzeldir. Öyleyse, bırakalım insanlar başkalarına zarar vermeden, düşe kalka, kendi hata ve sevaplarına göre yaşasınlar ve kemale ersinler.
.
Sayfa 47Kitabı okudu
.
Çölü cennete çeviren İsrail, ilmi araştırma ile en kötü şartlarda neler yapılabileceğini gösteren bir örnektir. Bunun için on binlerce insanı sathi bir şekilde okutmak değil, hakiki mütehassıslar yetiştirmek lâzımdır. On bin yarı okumuşun bilmediği şeyleri hakiki bir mütehassıs bilebilir.
.
Sayfa 92Kitabı okudu