Öncelikle yazarın diline bayıldığımı söylemek istiyorum. Betimlemeleri, verdiği bilgiler bana yazarın cidden araştırma yaptığını hissettirdi. Başından itibaren hikayeye bağlandım doğrusu. Diana'nın büyüye karşı olan tutumu benim çok hoşuma gitti, bir şekilde bu tutumunu değiştirmesi gerektiğini biliyordum o yüzden de o sahneleri keyifle okudum. Vampirle olan çekişmeleri de hoştu. Tabii ben geri çekilmemesini beklerdim ama sonuçta güçlerini kullanmayan bir cadı, bir vampire ne kadar karşı koyabilir?
Kitapta her şey yavaş yavaş ilerlese de aşklarının hızlı ve rasgele olduğunu düşünüyorum. Yine de birbirlerini korumaya çalışmaları, ayrı düştüklerinde akıllarını yitirecek gibi olmalarını okumak keyifliydi.
Kitapta çok fazla karakter vardı, özellikle son sahnelerde kimin kim olduğunu aklımda tutmakta güçlük çektim. Buna karşın yazar her karakterin sesini çok iyi analiz etmiş ve bunu hikayeye iyi yedirmiş.
Özellikle yaralanma sahnelerinde insanüstü bir hızla iyileşmemeleri benim hoşuma gitti. Sayfalarca karakterin temizlenip ilaç almasını izliyoruz. Aradan bir süre geçince de yaralarının varlığını hala hatırlaması da hoş bir detaydı.
Doğrusunu söylemek gerekirse ben "Seninim, benimsin." tarzındaki şeyleri pek sevmesem de vampirlerin koruyuculuğuna bağlandığı için beni çok rahatsız etmedi.
Kurgusu hoş, üslubu harika bir kitaptı. Serinin diğer kitaplarını da bir ara okumak istiyorum.
İyi okumalar.
