Çağımızın Tedirgin İnsanı

Karen Horney

Çağımızın Tedirgin İnsanı Gönderileri

Çağımızın Tedirgin İnsanı kitaplarını, Çağımızın Tedirgin İnsanı sözleri ve alıntılarını, Çağımızın Tedirgin İnsanı yazarlarını, Çağımızın Tedirgin İnsanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kültürel olarak belirlenmiş güçlükleri şiddetli bir şekilde hisseden kimseler -özellikle çocukluk yaşantılarında bu gibi güçlüklerin etkisini şiddetle duymuş olanlar-, bunun sonucu olarak da bu güçlüklerin içinden çıkamayanlar ya da kişiliklerinden çok şey yitirerek çıkabilenler büyük bir olasılıkla nevrotiktirler. Onları kültürümüzün üvey çocukları olarak niteleyebiliriz
Bütün nevrotik acılar belli bir tatmine ulaşma isteği ile belirlenmişlerdir, ya da daha basit bir deyimle söyleyecek olursak, nevrotik bir insan acı çekmek istemektedir. Cinsel sapıklıklarla manevi masochism arasındaki fark yalnızca bir bilinçlilik farkıdır. Cinsel sapıklıkta tatmine ulaşma çabası da, tatmin de bilinçlidir; manevi masochism'de ise her ikisi de bilinçdışıdır.
Reklam
«Masochism» deyince önceleri cinsel tatmine acı çekmekle -dövülmek, eziyet edilmek, zorla tecavüz edilmek, köle haline getirilmek, küçük düşürülmek, vb. ile- ulaşmayı amaçlayan cinsel sapıklıklar ve hayaller anlaşılıyordu. Freud, bu cinsel sapıklıklar ve hayallerin genel acı çekme eğilimleri­ne, yani belirli bir cinsel temele dayanmayan eğilimlere yakın olduğunu fark etmiştir; bu sonuncu eğilimler «manevi masochism» kategorisi içerisinde toplanmıştır.
Beğenilmeme korkusunu açıklayan temel etken, nevrotik bir insanın hem kendine, hem de dış dünyaya karşı kendini nasıl göstermiş olduğunu dile getiren dış görünüşü ile, bu görünüşün arkasında gizlenmiş olan baskı altına alınmış bütün eğilimleri arasındaki büyük tutarsızlıktır. Kendi içerisinde bir birliğe, bir bütünlüğe ulaşamamaktan, bütün sahte görünüşlerini sürdürmek zorunda kalmaktan ötürü sandığından daha çok acı çekmesine rağmen, bu sahte görünüşleri bütün gücü ile savunmak zorundadır; çünkü bu görünüşler onu gizli endişesinden koruyacak bir siper olarak rol oynamaktadır.
Beğenilmeme korkusu çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bazan insanların canını sıkmaktan duyulan sürekli bir korku şeklinde görünür: Nevrotik. bir insan, bir daveti geri çevirmekten, bir fikri kabul etmemekten, isteklerini açığa vurmaktan, belli davranış ölçülerine uymayı becerememekten, şu ya da bu şekilde dikkati çekmekten korkabilir. Başkaları kendisinin ne mal olduğunu anlayacaklar diye duyulan sürekli bir korku şeklinde ortaya çıkabilir: Bir nevrotik, sevildiğini hissetmiş olsa bile, ne mal olduğunu anlamasınlar ve onu yüzüstü bırakmasınlar diye sosyal ilişkilerden el çekme eğilimini gösterebilir
Sevgi ya da şefkat görme çabası, başkaları ile sıkı bir ilişki kurarak güvenliğe ulaşmayı dile getirdiği halde, güçlü olma, saygınlık kazanma, mal-mülk edinme çabası başkalarından uzaklaşarak ve kendi durumunu güçlendirerek güvenliğe ulaşmak demektir.
Reklam
Sevgi ile sevgi olmayan şey üzerinde dururken, öteki uca gitmek gibi bir yanılgıya düşmemeye dikkat etmeliyiz. Sevgi her ne kadar sevilen kimsenin belli bir zevk ve tatmin aracı olarak kullanılması ile bağdaşamazsa da, yalnızca başkalarını düşünmek ve kendini yalnızca başkalarına adamak da değildir. Kendisi için hiçbir şey istemeyen bir insanın hissettiği duyguya da sevgi denilemez.
Ana-babalarda, çocukta düşmanlık duygusu uyandırmaktan başka bir işe yaramayan çeşitli tavırlar ve hareketlerle de karşılaşıyoruz: Öteki çocuklarını tercih etme, haksız yere azarlama, aşırı şımartmakla çocuğu hor görerek bir yana itme arasında bocalama gibi önceden kestirilemeyen davranışlarda bulunma; verilen sözleri tutmama; ve bütün bunlardan daha az önemli olmayan bir etken olarak ana-babanın çocuğun ihtiyaçları karşısında takınmış oldukları tavır: Çocuğun ihtiyaçlarını zaman zaman göz önünde bulundurmamaktan tutun da en haklı isteklerini hiç durmadan engellemeğe -kurduğu arkadaşlıkları bozmağa, kişisel görüşleriyle alay etmeğe, sanata, spora ya da mekaniğe duyduğu ilgileri kırmaya- kadar giden, kısaca, istemeksizin de olsa çocuğun iradesini kırma gibi bir sonuç yaratan bir tavır takınmış olmak.
Çocuk, sevildiğini ve istendiğini ta içinden hissettiği sürece, birdenbire memeden kesme, ara sıra dövme, ya da cinsel yaşantılar gibi çoğu zaman «traumatic» (çocukta heyecan şoku yaratan bir durum) olarak görülen olaylara oldukça dayanabilmektedir. Bir çocuğun, kendisine gerçek bir sevgi gösterilip gösterilmediğini ta derinden hissettiğini ve sahte gösterilerle aldatılamayacağını söylemeğe gerek yok. Çocuğun yeterince sevgi görmemesinin temel nedeni, ana-babaların, kendi nevrozları yüzünden sevgi gösterme yeteneğinden yoksun olmalarıdır.
Korku söz konusu olduğu zaman tehlike gerçekten vardır, çaresizlik duygusu da gerçek bir temele dayanmaktadır; endişenin söz konusu olduğu durumlarda ise tehlike ruhsal hayatın içerisindeki etkenler tarafından oluşturulmakta ya da büyütülmekte, çaresizlik duygusu da insanın kendi tavrı ile belirlenmektedir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.