"...Ne kadar çok uğultu, yüz, gölge, anı, sözcük, nesne, insan, şehir, cadde, sokak, taşıt, ev, bina, köprü, park, banka, bilgisayar, film, savaş, borsa, ceset, silah, intihar, kitap, ücret, uçak, otel, kamera, mercek... var gözlerimde. Ne çok ses var. Ne çok harf, hece, kelime kaynıyor. Kağıtların üzerindeki bu tuhaf şekillere ne kadar çok alışmışım. Dışarıda donmuş, kaskatı, kımıltısız ayazın içinde, karın ve ayışığının arasında duran bu ağaca baktığımda göremiyorum..."
"...Gözlerimde gizli engeller var..."