Can Kırığı
Senai DemirciCan Kırığı Gönderileri
Can Kırığı kitaplarını, Can Kırığı sözleri ve alıntılarını, Can Kırığı yazarlarını, Can Kırığı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söze sığmıyor, dile gelmiyor can.
Şire uymuyor, öyküde uymuyor, film karesinde oynamıyor.
Dilimize damağımıza değen ne varsa tatmak adına,
Hepsinin tadı can, hepsinin tuzu can.
Söz etmeye değer ne varsa, kayda değer ne yaşarsa, hep can heyecanı, hepsi canın romanı...
Düşmüş değil miydik varlık ayinesine?
"Gizliydim; görünmek istedim." dedi diye
Oysa bir 'Ezeli Nazar'ın hatırına var değil miydik?
İçten bir tebessüm, kalbimizin bütün sırlarının yüzümüze vurmasıdır.
İlk tanıştığımız yer, ilk tanındığımız yer. Varoluşumuzun kristal ayinesi. Ruhumuzun billur penceresi. Biraz yüzle geliriz aleme, bir yüze dökeriz varlığımızın tortusunu. Bir yüzden gelir ve geçeriz şu yeryüzünü. Gökyüzünü yüzümüzde çoğaltır, yüzümüzle yağmurlara hoşgeldin deriz, yüzümüzde rüzgarlar ağırlarız. Yüzümüzden gelip geçer güneşler, yüzümüze düşer gökler.
Ara sıra sevdiğin birine mektup yaz. Onu ne kadar sevdiğini, niye sevdiğini, ondan neler beklediğini yaz. İstersen mektubu göndermeyebilirsin de!
Ay, ayna: Yeryüzü yalnızlığımızın üzerine mum ışığı tutuyor.
Ay, ima: Söylenememiş utangaç aşk sözlerinin yüzünü yerden kaldırıyor.
Ay, vefa: Dünya gecemizin sonunda bekleyen şafak güneşini fısıldıyor.
Ay, sevda: Halden hale yuvarlanışımıza eşlik ediyor; ışıktan nasibi azalsa da tebessümü eksilmiyor.
Ay, sabır: Güzel bildiklerimize dokunamayışımızda ihtizaza gelen mahrem cemali yansıtıyor.
Ay, sırdaş: Gölgeli yanlarımızı usulca ve sessizce bilincimizin göğsüne taşırıyor.
Ay, âh: Vedalara yazılı sevdalarımıza hilal tebessümü sunuyor; inceldikçe kopmaya yazgılı vuslatlarımızı çerçeveliyor.
~ Yorulduğun 'Kader' sin ~
“Allah seni hayra yorsun!”
Bir gül ile hasbihal etmek varken, amansız bir füzenin ateşiyle masumlara kin kusanların aramızda dolaşmasını anlamıyoruz.
Sayfa 163
Kalbini tebessüme getirecek dostların olsun.
Sayfa 130
Kimsenin bizi bilmediği, kendimizi de bilmediğimiz derin bir unutuştan alındık.
Hatırlandık, hatırı sayılır olduk.
Sayfa 106