Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gerçek Efsanelerin Öyküsü

Çanakkale Destanı

İsmail Bilgin

Sayfa Sayısına Göre Çanakkale Destanı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Çanakkale Destanı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Çanakkale Destanı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hep cenk ederiz şevk ile pür neşe ve hande, Git söyle ecel beklemesinler beni evde..."
Geçmişini bilmeyen, kendine güvenmeyen geleceğini sağlıklı kuramaz.
Reklam
Türkler, Çanakkale'yi yaşamak için müdafaa ettiler.
Çanakkale müdafaası, bir hayat müdafaasıfır.
Çanakkale Müdafaası; bir hayat müdafaasıdır...Türkler, Çanakkale'yi yaşamak için müdafaa ettiler. Çanakkale Müdafaası; İstanbul'un müdafaasıdır. Çanakkale Müdafaası; bir gençlik müdafaasıdır. Çanakkale Müdafaası; vücudun fenne müdafaasıdır. Çanakkale Müdafaası; inadın inada mükabelesidir. Çanakkale Müdafaası; milletimiz için büyük bir savlettir. Çanakkale Müdafaası; tarihimiz için büyük bir şereftir. Çanakkale Müdafaası; yapılmış ve kazanılmıştır. Lakin vazife yalnız askerler ve kumandanlar için bitmiştir. Bizim için bitmemiştir.
Sayfa 13
Çanakkale müdafaası; inadın inada mukabelesidir. Kaleye hücum edenler için kaleyi almak ne bir zafer ne de kuvvet meselesi idi. Bir inat meselesi idi. Bu inat muharebesinde Türklerin seviyesi galip gelmiştir.
Reklam
Karşınızdaki düşman size saygı ve hayranlık duyuyorsa, o asker ancak ve ancak Mehmetçiktir.
Yaradaki Bir Tutam Ot
Fransızlar, Çanakkale Savaşı'nda çok ağır kayıplar vermişlerdir. Kirte Savaşlarında sağ kolunu kaybeden Fransız subayı bir anısını anlatmaktadır: "Biz Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştığımız için övünebiliriz. Şiddetli bir süngü harbinden sonra, savaş sahasını dolaşırken, bir Türk askerinin kendi gömleğini yırtarak, bir Fransız askerinin yarasını sardığını gördüm. Tercümanım vasıtasıyla sordum: "Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun?" Mecalsiz Türk askeri şu cevabı verdi: "Bu asker yaralanınca, cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı... Her halde resimdeki annesi olacaktı. Benim işe kimsem yok, o kurtulsun, anasının yanına dönsün istedim." Bu asil davranış karışında gözyaşlarımı tutamadım. Bu sırada emir subayım, Türk askerinin yakasını açtığında, gördüğüm manzara karşısında yanaklarımdan sızan yaşlarımın donduğunu dahi hissetmedim. Çünkü Türk askerinin göğsünde bizim askerden daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı. Az sonra ikiside öldüler..."
Sayfa 24 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Anzak subayı:
Bu savaşta asil bir milleti yakından tanımış ve vatanları için ne büyük fedakarlıklara katlandıklarını görmüş olduk.
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.