«Yönelimsiz (richtungslos) mutasyon ile seleksiyonun ayıklanmanın, başka bir söyleyişle, rastlantı temeline oturmuş evrimin, biricik bilimsel açıklama olduğu, buna karşılık, her çeşit örgütlenme ilkesinin, vitalist, bilimdışı, spekulativ nitelik taşıdığı öne sürülmektedir. Oysa bu, zamanı çoktan geçmiş bir görüştür. Bugünkü fizik, araştırmalarına konu olan bütün seviyelerdeki sistemlerde örgütlenmenin bulunduğunu bildiriyor: Atom çekirdek lerinden atomlara, billurlardan proteinlere v.ö. dek çıkıyor bu. İşte, söz konusu durum, biyolojide de böyledir. Canlıda binler ce enzim tepkimesinden birinin fire vermeksizin yürümesi, bir hormon bezinin görev yapması, bir refleks yahut içgüdü davranışı için gerekli sinirsel düzenlemeler gibi daha nice başka canlılık görünümlerinin hepsi bir türe has olağanüstü çeşitliliği şart koşar. Bu çeşitliliği örten peçeyi yavaş yavaş gerek biyokimya gerekse fizyoloji, aralamaktadırlar. Ancak, bunun ardından, kalkıp da sözü edilen eksiksizce örgütlenmiş yapının, yani canlının, örgütlenme yasalarına uymadığını, buna karşılık, evrimsel rastlantının sonucu olduğunu öne sürmek, insana pek inandırıcı gelmiyor doğrusu. İşte, evrim sorununun canalıcı noktası da bu rada yatıyor; yoksa niçin birtakım kelebekler, kurumuş yaprakları andırıyor yahut niye antiloplar, yapılışı değişik boynuzlar taşırlar, sorularında değil.»