Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çapraz Hayatlar Düz Cevaplar

Şehnaz Tuna

Çapraz Hayatlar Düz Cevaplar Sözleri ve Alıntıları

Çapraz Hayatlar Düz Cevaplar sözleri ve alıntılarını, Çapraz Hayatlar Düz Cevaplar kitap alıntılarını, Çapraz Hayatlar Düz Cevaplar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Annesinin sımsıcak karnında güven içerisinde geçirdiği dokuz ayın sonunda soğuk ve yabancı bir dünya ile temas eden bebeğin ilk tepkisidir ağlamak. Bazı ölüm vakalarında, gözden süzülen bir damla yaşın (lacrima mortis) sebebi ise bugün halen tam olarak bilinmemektedir.
Reklam
Birkaç sene önce inşaatı bitip tüm haşmetiyle şehrin göbeğine kondurulmuş adliyeyi yol üzerinde gördüğüm an kalbim hızla atmaya başlıyor. Neden saray dediklerine hiç mana veremediğim o binadan içeri adım attığım anı hayal ediyor ve heyecanlanıyorum, o yüzden tünele girdiğimizde gözlerimi kapatıyorum ve bildiğim birkaç duayı ardı ardına okuyorum.
Ümit Sabah güneşinin tenine değdiği an'dır... Pencere pervazına yerleştirdiğin mormenekşenin toprağına saldığın bir çay bardağı su'dur... Yeni doğan bebeğin aldığı ilk nefes’tir. Bir kelebeğin kanadından parmak ucuna bulaşan simli tozdur.. Kirpiğine konan kar tanesinin hafifliğidir…
OKB'ye yol açan sebepleri genetik (birinci derece yakın akrabalarda görülmesi), biyolojik (serotonin işlev bozukluğu), psikolojik ( çocukluk çağı travmaları) ve kişilik özellikleri olarak gruplandırabiliriz. Aşırı temiz ve titiz olmak, mükemmeliyetçilik, düzen tutkusu ve kararsızlık gibi bazı kişilik özelliklerini günlük konuşmalarımızda "obsesif" olarak tanımlasak da bu tür kişiler obsesifkompulsif olmak zorunda değildirler. Aynı şekilde obsesif kompulsif hastaların hepsi de bu tarz kişilik özelliklerine sahip değildirler.
Reklam
“Hayat keşkeler için çok kısa ama yeni yolları denemek için çok vaktimiz var…”
Prolaktin hormonu ve kadınların gözyaşı kanallarının daha dar olmasına bağlı olarak kadınların erkeklerden daha fazla ağladıkla­rı bilimsel bir gerçektir. Fakat, bu iki sebep de gözetilmeksizin, ağ­lama eylemi kültürler arası cinsiyet ayrımcılığı açısından nasibini fazlasıyla almıştır. Bu yüzdendir ki bugün bile halen hemen her toplumda ağlayan bir kız çocuğunun kafası okşanarak teselli edilirken, gözyaşı döken bir erkek çocuğuna "Erkekler ağlamaz!" nasihati verilerek susturulur. Ağlamanın bir güçsüzlük olup olmadığı ise tartışmaya son derece açık bir konu. Nitekim, gözyaşı dökmek genel olarak savunmasızlıkla bağdaştırılsa da ağlayabilmek aslında sahip olunan yoğun bir manevi güç ve özgürlüğün göstergesidir.
“Aşk… Aşk, hiçte sizin söylediğiniz basit sempati veya bazen derin olabilen sevgi değildir. O büsbütün başka, bizim tahlil edemediğimiz öyle bir histir ki nereden geldiğini bilemeyiz.”
İşte sevginin gücü tam olarak bu; çünkü sevgi, içinde olduğu her cümleyi renklendiriri, konu edildiği her hikâyeyi güzelleştirir, doldurduğu her kalbi ısıtır...
74 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.