Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çapraz İlişkiler

Rasim Özdenören

Çapraz İlişkiler Gönderileri

Çapraz İlişkiler kitaplarını, Çapraz İlişkiler sözleri ve alıntılarını, Çapraz İlişkiler yazarlarını, Çapraz İlişkiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bize öyle geliyor ki, pek çok ülke, kendi özkaynakları ile neler yapabileceğinin hesabını bile henüz kesinlikle çıkartabilmiş değildir.
Amerika'yı, ilişki kurduğu ülkenin dâhilî siyasî rejimlerinin ne olduğu da ilgilendirmez; o yönetimden bir çıkar sağlayabilir mi, ona bakar.Kısacası, iktisaden geri kalmış denilen ülkeler, süper güçler bakımından altın yumurtlayan tavuk durumundadır.Amerika gerçi kapitalisttir. Fakat ilişki kurduğu ülkelerin kapitalist veya başka bir şey olup olmadığına bakmaz ve değer vermez. Onun değer verdiği şey, kurulan bu ilişkiden çıkarının ne olduğudur.
Reklam
Orta Doğu'daki kaynaşmaların kökeninde Hilal ile Haç karşıtlığı yatmaktadır. Olayı bundan soyutlayarak ele aldığımızda, sadece yüzeydeki, sudan bahanelerle karşılaşırız ve onlarla uğraşmak zorunda kalabiliriz. Kuran'ın bu konudaki beyanı kesindir: "Siz onlara (yani Yahudilere ve Hıristiyanlara) benzemedikçe onlar sizi sevmezler." Veya: "Siz onları seversiniz, onlar da yüzünüze karşı sizi sever görünürler, fakat arkanızdan sizi çekiştirirler, sizden nefret ederler."
ABD, Orta Doğu ülkelerini Moskof tehlikesi ile tehdit ederken aslında bu ülkelerin kendi şemsiyesi altına girmesini ve kendine ram olmasını sağlamak istemektedir.
ABD-SSCB-İsrail üçgeni arasındaki dostluk ilişkisinin mahiyeti hesaba katılmadan dünya dengesinde rol oynayan siyasî girişimler insana bir bilmece gibi görünebilir. Fakat işbu dostane ilişkilerin mahiyeti dikkate alınırsa görüntü berraklaşır.
"Diplomat lâfları"nın arkasında yatan gerçekleri aydınlığa çıkarabilmek için, onun karanlık ve dolambaçlı ifadelerini daha sade bir ifadeyle, daha basit bir mantıkla anlamaya girişmek gerek. Başkan: "Hiç bir zaman bağımsız bir Filistin devletini savunmadım" derken Başkan olmadan önceki hayat dönemini de ifade etmiş olmaktadır. Çünkü bağımsız bir Filistin devletinin varlığını savunan bir kişinin ABD başkanlığı makamında işi ne? ABD'ye başkan olmak demek, aynı zamanda uluslararası siyonizmin menfaatlerini canı pahasına korumayı üstlenmek demektir. Bu doğrultudan sapmayı göze alan bir Başkan o makamda iki gün bile kalamaz. Carter, Orta Doğu'da bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını bundan sonra da savunmayacağım derken aslında ABD'nin geleneksel dış politikasına ilişkin bir hususu belirtmekten çok, ABD adına İsrail'e verilmiş bir teminatı tekrarlamaktadır.
Reklam
İkinci Dünya Savaşından sonra İsrail'in bir devlet olarak kurulması ve ayakta kalmayı başarması Arap ülkeleri arasındaki milliyetçilik fikrine borçludur dersek sanırım mübalağalı bir iddiada bulunmuş olmayız. Günümüzde, Orta Doğu ülkeleri arasındaki çekişmeler prensip olarak hep İsrail'i ayakta tutmaya çalışan güçlerin kışkırtmaları neticesidir.
305 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.