Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler
Mehmed Şevket EygiÇareler Çözümler Teklifler Tenkitler Sözleri ve Alıntıları
Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler sözleri ve alıntılarını, Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler kitap alıntılarını, Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam en büyük neş'edir.
Sayfa 75 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Müslüman toplumlarda insan insanın meleğidir.
Sayfa 46 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Bizi dıştan yıkamayan düşmanlarımız içimize Truva atları soktular, çınarımızı, kendi dallarından yapılmış baltalarla kesip yıktılar.
Sayfa 39 - Bedir YayıneviKitabı okudu
İslam hayat dinidir. Hayatsa sadece siyasetten ibaret değildir, hukukî, içtimaî (sosyal), iktisadî, ticarî, mâlî, kültürel hizmet ve faaliyet sahaları da vardır.
Sayfa 31 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Bizdeki laiklik aslında gerçek bir laiklik değildir. Devlet dini kontrol altında tutmakta, dinî faaliyetlerin bir kısmını bizzat yürütmekte, din eğitimi vermekte, yüz bin Diyanet görevlisinin maaşlarını bütçesinden ödemektedir. Böyle laiklik olmaz. Bu sistemin adı "Devlet dini" sistemidir ve laiklikle ilgisi yoktur.
Sayfa 166 - Bedir YayıneviKitabı okudu
İkinci Dünya Harbi yıllarında İstanbul'da sıkıyönetim vardı. Tasvir gazetesi, Millî Şef, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet Paşa'nın eşinin özel Beyaz Tren'le Ankara'dan İstanbul'a gelişini üçüncü sayfada verdiği için kapatılmıştı. Niçin birinci sayfada vermedi diye!
Sayfa 160 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Millete sormadan, aydın kesimlerin fikri alınmadan İsviçre Medeni Kanunu paldır küldür tercüme edildi ve başına "Türk Kanun-i Medenisi" başlığı konularak milletimize empoze edildi. Bu suretle sözde batılılaşmış, medenileşmiş olduk.
Sayfa 135 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Eğer milletçe kurtulmak, Türkiye'mizi korumak, yüceltmek, bu vatanda huzur, saadet ve haysiyet içinde yaşamak istiyorsak; bütün gücümüzü, imkanlarımızı, vaktimizi vasıflı insan yetiştirmek için seferber etmemiz gerekmektedir.
Sayfa 90 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Eskiden resmî yazışmalar, dilekçelerin üslubu ve şekli de kurallara bağlıydı. Meselâ Mustafa Kemâl Paşa, Samsun'a çıktıktan sonraki günlerde yâveri bulunduğu Sultan Vahidüddin Han'a gönderdiği mektubun başına "Atebe-i ulya-yı Hazret-i Hilafetpenâhi..." şeklinde bir ifade kullanmıştı. Bugünkü dille "Halife hazretlerinin yüce eşiğine" demektir.
Sayfa 36 - Bedir YayıneviKitabı okudu
Çobansız sürüyü kurtlar helâk eder. Şu dünyada her taifenin bir reisi var... lâkin bir buçuk milyar Müslümanın umûmi bir başkanı yok. Bu yüzden de iki yakaları bir araya gelmiyor.
Sayfa 139 - Bedir YayıneviKitabı okudu