Kimse buraya çalışmak için gelenlere nereli olduğunu ya da neden yurdunu terk edip geldiğini sormazdı. Çünkü her bedenin farklı bir ruh taşıdığını ve ruhların sorgulanmasının bedellinin ağır olduğunu öğrenmişlerdi.
Yılgınlık nedir bilmeksizin savaşan bu insanları, kahraman yapan bir başka nedense tüm korkularını sevgi ile yenerek ölümsüz bedenlerini yurtlarına ve halklarına adamalarıydı.
Bir İskit kadını olarak köle olmaktansa ölmeyi yeğlerdi. Evet hayata âşıktı; rüzgar kadar hızlı, yağmur kadar serin, buz kadar soğuk; ama yüreği bir ceylan ürküntüsü ile çarpan, elleri hem nakış yapıp hem de kılıç tutan biriydi.