Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ragtime'dan Fusion ve Sonrasına

Caz Kitabı

Joachim E. Berendt

Caz Kitabı Sözleri ve Alıntıları

Caz Kitabı sözleri ve alıntılarını, Caz Kitabı kitap alıntılarını, Caz Kitabı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müzikte melodiden, armoniden daha farklı bir şey var; müzik.(Verdi)
Şair ve yazar James Baldwin şöyle yazar: “Gerçekten ahlaki ve insani bir nitelik kazanmak isteyen herkes, önce kendini Hıristiyan kilisesinin bütün yasaklarından, suçlarından ve ikiyüzlülüğünden kurtarmalıdır. Tanrı kavramı eğer bizi daha büyük, daha özgür ve sevmeye yetenekli kılıyorsa anlamlı ve yararlıdır.”
Sayfa 44 - Tanrıyı kavramlara ve Hayatı teolojiye zincirleyen her inanç sistemi için bir dikitKitabı okudu
Reklam
Olsa olsa blues’a tutulmuşsundur...
Beyaz adamın hiç blues’u olmadı, çünkü onun derdi tasası yoktu... Yatakta yatarken, bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyor ve uyuyamıyorsun. Sana ne olmuş olabilir? Olsa olsa blues’a tutulmuşsundur. Veya sabahları kalktığında yatağın kenarında oturup kalıyorsun; annen ve baban da orada, kız ve erkek kardeşlerin, arkadaşın, kocan veya karın; ve hiçbiri sana bir şey yapmadığı halde, bir tekiyle bile konuşmak istemiyorsun. Sana ne olmuş olabilir? Olsa olsa blues’a tutulmuşsundur. Veya hazır sofrada oturuyorsun ve tabağına bakıyorsun; tabakta kızarmış tavuk ve pilav görüyorsun, ve derhal kalkıyorsun, titriyorsun ve “Tanrım, bana yardım et; yemek yiyemiyorum ve uyuyamıyorum. Bana ne oldu böyle” diyorsun. Olsa olsa blues’a tutulmuşsundur... (Leadbelly)
Sayfa 185Kitabı okudu
“Sanatta modada olduğu gibi sadece yenilik olsun diye değişiklik yapılmamalıdır. Yeni müzik, yeni resim veya şiir, dünyadaki yeni bir düşünce tarzının sonucu olmalıdır. Geleceğin yeni müzikal stili, oportünistlerin değil, gerçek sanatçıların beyninde ve yüreğinde gelişecektir.” Jay Jay Johnson(trombon)
Sayfa 238Kitabı okudu
Eğitimli Genç Müzisyenler
Teknik açıdan bu gençler her şeyi becerebilmektedir. Nota okumakta kimse onlarla boy ölçüşemez. Herkesten daha tiz veya daha hızlı çalabilirler. Ancak iş bir caz müzisyeninin bireyselliğine, o büyülü hedefine gelince, garip bir şekilde yarı yolda kalıyorlar. Burada müzik eğitiminin temel bir sorunu ortaya çıkmaktadır: Bireyselliği öğretmek mümkün değildir. O, tıpkı bir bitki gibi gelişmek zorundadır. Hep benzer müzikler çalan radyo ve televizyon programlarının modern medya dünyasında, “bireysellik” çiçeğinin yetişmesi zordur
Sayfa 448Kitabı okudu
Caz müzisyeniysen kendini olduğun gibi hissedersin; rock müzisyeni olduğunda ise bir star gibi.
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
Değerli kültür tarihçisi Egon Friedell bir zamanlar şöyle söylemişti: “İnsanın yaptığı bütün sınıflandırmalar keyfi, suni ve yanlıştır. Ancak aynı şekilde sıradan bir akıl yürütme gösterir ki, bu sınıflandırmalar yararlı, zorunlu ve her şeyden önce kaçınılmazdır; çünkü düşünüş tarzımız doğuştan sınıflandırma eğilimi içindedir.”
Müzik bilimi uzun süredir bilmektedir ki, müzik iki farklı zaman boyutunda gerçekleşebilir. Stravinski bunlara “psikolojik” ve “ontolojik” zaman adını verir. Rudolf Kassner “yaşanan” ve “ölçülen” zamandan söz eder. Bu her iki zaman türü, varoluşumuzun o birbiriyle örtüşmeyen —en azından sanatta— evrelerinde bulunur: Bir saniye süren acı sonsuzluk gibidir; bir saatlik mutluluk ise çok çabuk uçup giden bir an. Bu müzik için anlamlıdır. Müzik zaman içindeki sanattır... nasıl heykel hacim içindeki veya resim alan üzerindeki sanatsa.
Sayfa 221Kitabı okudu
Piyanist McCoy müzik yolculuğunu anlatmak için İbn Haldun’dan alıntı yapıyor: “Bir uçtan diğer uca gitmenin bir ömür sürdüğü çöl bu; ve bu yolculuğun en dar, en zorlu noktasında yeni bir çocukluk gerek insana.”
Sayfa 320Kitabı okudu
Bugünlerde insanlar işte böyle: Çoğunun blues’u var ama farkında değil.
Blues şarkıcısının dünyasında olup biten her şey, blues’a yansır, içinde barındırır. Hiçbir şey dışında kalmaz. Blues şarkıcısı Big Bill Broonzy, çocukluğunda bir gün amcasıyla büyük bir kaplumbağayı nasıl yakaladığını anlatır:”Onu eve taşıdık ve amcam kabuğunun altındaki kafasını çıkarması için herhangi bir şey yapmamı söyledi. Bir sopa alarak kaplumbağanın önüne uzattım. Sopayı yakaladı ve bir daha bırakmadı. Amcam bir balta aldı ve kaplumbağanın kafasını kopardı ve sonra içeri girdik ve bir müddet kaldık. Dışarı çıktığımızda, kaplumbağa orada değildi. Aradık ve onu yakaladığımız gölün hemen yakınında bulduk. Geriye getirdik ve amcam dedi ki: Ölü, ama öldüğünden habersiz bir kaplumbağa.” Big Bill sonra şöyle ekler:”Bugünlerde insanlar işte böyle. Çoğunun blues’u var, ama bunun farkında değil.”
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten. Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten. Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten.
Zorba
Haiti’deki Voodoo kültüne bağlı olan davulcu Ti-Roro bir seferinde davulla davulcunun “iki ayrı varlık” olduğu anlaşılmadığı takdirde, Haiti -ve aynı zamanda Afrika- davulculuğunun anlaşılayamayacağını söylemişti. “Loa” (kutsal ruhlar) davulcuyla değil, davulla konuşurlar. Bir davul “vaftiz edilmek” zorundadır ve vaftiz töreni için bir bebek gibi hazırlanır. Davullar doyurulur ve geceleri uykuya yatırılır. Kendi iradeleri vardır davulların; bu irade davulcununkiyle tamamen tezat teşkil edebilir, öyle ki, bazı durumlarda ya da belirli günlerde davulcusuyla “konuşmayı” reddedebilir davul. Ti-Roro şöyle der:”Eğer davulunu bir ‘varlık’ olarak görmezsen, onunla teknik oyunlar yapabilsen de, anlamı olan bir müzik üretemezsin.”