Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yaşamla Ölüm Arasında 20 Asker ve 1 Yüzbaşı

Cehennemdere Kanyonu

Osman Pamukoğlu

Cehennemdere Kanyonu Gönderileri

Cehennemdere Kanyonu kitaplarını, Cehennemdere Kanyonu sözleri ve alıntılarını, Cehennemdere Kanyonu yazarlarını, Cehennemdere Kanyonu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan tabiatın içinde, kendi dünyasının bunaltıcı hayhuyundan, sıkıcı darlığından kurtuluyor.
Sayfa 54 - İnkılapKitabı okudu
Hayatta hiçbir şey için olmaz demeyeceksin.Olmaz demek haddini bilmemektir.
Sayfa 32 - İnkılapKitabı okudu
Reklam
Tüm canlıların en belalısı ve en kırılganı insandır. Her hayvan kendi gücünü bilir. Örümceğin örgüsüne, kırlangıcın bina yapmasına, kuğu ve bülbülün müziğine, estetik ve sanatına kimse ulaşamaz. Doğal eylemlerini, türlerine zarar veren davranışlarını gizleyen tek varlık insandır. Arsızlık sınırlarını aşınca da, artık dizginleri kalmaz.
Sayfa 219Kitabı okudu
Kendi türünü tanımayı beceremeyen kişi hayvanların hayatını nasıl anlasın?
Sayfa 219Kitabı okudu
Niye mi olmuyor? Olmaz! Ortalık kürsü nutukçularından ve riyakârlardan, işbirlikçilerden, güçsüz ve dayanıksız lapacılardan; gerçeği görmeyen, sezemeyen, bilgisi düşük gabilerden, para karşılığı her şeyi satan löp beyinlilerden geçilmediği için olmaz! Ve en önemlisi hakkını arayıp hesap sormasını bilmeyen bir toplumla hiçbir şey olmaz. İnsanlar arasında akıl eksikliğinden başka hiçbir ortak yan yoktur. Bizim burada imanımız gevrerken, meydan boş kafalı, her şeyi bilir görünen allameden geçilmiyor.
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
"Neden insanoğlu harekât alanında daha çok türkü söylemek ve dinlemek ihtiyacı duyuyor Murat?" diye sordu. "Çok doğal. Ve hem kültürel hem de sosyolojik bir şey. Çünkü türküler esas halkın duygu ve melodilerini yansıtıyor. İçten ve özgün. Yapmacıklık yok. Türküler halkın çaresizliğinin, acılarının, duygularının bir aracı. Yapamadığı, baş edemediği, yenemediği zaman türkülere döküyor duygularını. Türkü, halk için bir nefes, bir çıkış yolu. Onunla ruhunu rahatlatıyor."
Sayfa 200Kitabı okudu
Hey Allahım! Nasıl bir memlekette yaşıyoruz? Bir kıs­mı, bırak savaş alanını, askere gitmemek için kendini çürü­ğe çıkartır. Bir kısmı, bedelli adı altında para verip bu işten sıyrılmak ister. Ve bunları biz dağlarda, kar çukurlarında ve ölümün kol gezdiği vadilerde çarpışırken yaparlar. Bunlarda vicdanın kırıntısı yok.
Sayfa 192Kitabı okudu
"Yüreklilere bir şey olmaz." "Ama ölürler." "Topu topu bir kez ölürler."
Sayfa 191Kitabı okudu
Yaşamın en kıymetli öğesi tecrübe ve kültürdü.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Mevlana'nın dediği gibi: Seni ve bizi bilen bilir. Bilmeyen de, kendisi gibi bilir.
Sayfa 168Kitabı okudu
Vatan taş, toprak değil şereftir. Şerefsizlik ve onursuzluk bir ağaçtaki yara gibidir. Yaranın izi zamanla kaybolmaz, sadece büyür. Ve bir vatansever, vatansız olmaz.
Dünya kişisel çıkarlar ve bencillik üzerine dönüyor. Tarihe bakıp görsünler. Tabii, gözleri var­sa ve beyinleri löp olmadıysa. Bu insanoğlu birbirini boğazlamadan yedi gün bile duramaz.
Sayfa 160Kitabı okudu
Niye mi olmuyor? Olmaz! Ortalık kürsü nutukçularından ve riyakârlardan, işbirlikçilerden, güçsüz ve dayanıksız lapacılardan; gerçeği görmeyen, sezemeyen, bilgisi düşük gabilerden, para karşılığı her şeyi satan löp beyinlilerden geçilmediği için olmaz! Ve en önemlisi hakkını arayıp hesap sormasını bilmeyen bir toplumla hiçbir şey olmaz.
"Ben izindeyken, bizim oralardan şehit düşmüş bir çocuğun cenaze merasimine katıldım. Olup bitenleri uzaktan izledim. İnanır mısınız komutanım, utandım ve yerin dibine geçtim. Tamamen, saman alevinden farksızdı toplum. 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez, klişe laflarıyla bağırıp durdular. Bunları uzaktan inceledim. Sanki suni bir havayla doldurulmuş balonlardan farksızdılar. Ve on yıllardır bu içi boş kalabalıklar hep aynı şeyleri yaptılar. Sonuç ne? İşte geldiğimiz nokta. Hele, musalla taşının etrafına dizilen o siyasi partilerin temsilcileri yok mu? Onları dişlerimi sıkarak izledim ve kendi adıma yakası açılmamışlarla nasiplendirdim. Şehidin defninden sonra, ki hiç bilip tanımadığım, genç yaşta hayatını ülkesi için feda eden rahmetlinin mezarının başında sadece ben, anne ile babası, genç yaşta dul kalan bir kadın ve üç yaşında küçük bir oğlan kaldık. Ertesi gün ise, ki bizim orası küçük bir yer, her şey eski tas eski hamamdı. Bu anlatıklarım her taraf için geçerli."
Sayfa 149Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.