En Eski Cenk Hikayeleri kitaplarını, en eski Cenk Hikayeleri sözleri ve alıntılarını, en eski Cenk Hikayeleri yazarlarını, en eski Cenk Hikayeleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Camsap: "Size ihanet etmeyecegime söz veriyorum." Şahmeran: "Gelecekteki sen adına nasıl söz verebilirsin? O başka biri, şimdiki senin tanımadığı biri."
Geyik, bilmediği bir şeyi anımsattı yılana. İlk karşılaştıklarında. Bilmediği, ya da bilmemezden geldiği, ya da bilmeyeceği, bilemeyeceği. Güçlüsün, zehirlisin ve açsın, beni yutarsın istersen, dedi. Ama unuttuğun bir şey var, ben senden daha büyüğüm, beni yuttuktan sonra, en azından beni sindirene, eritene kadar bir zaman benim biçimimde yaşarsın. Daha sonra zaten erimiş olurum, sende erimiş olurum. Etine, kanına, canına karışmış olurum. Sen eski yılan olmazsın. Beni öldürmek kendinde yaşatmaktır. Hiç kimse öldürdüğünü unutmuş değildir çünkü. Unutabilmiş değildir.
Bir öç gibi içinde yaşadı geyik. Doğru söylemişti. Çok önce söylemişti. Artık eski yılan değildi... Parkın kıyısında ölüsünü buldular. Yüzünün kıyısında bir gülümseme.
Eskiden, çok eskiden, uzun kış gecelerinde, kısık lambaların puslu camlarda titrek ışıltılarla kıpraştığı köy kahvelerine gece masalcıları, dengbejler, aşıklar gelirlermiş… Dışarıda dondurucu bir fırtına ortalığı kasıp kavurur, şiddetli bir tipi dünyanın bütün kış kahvelerini tehdit ederken, onlar, üzerlerindeki karları silkeleyip, kalın abalarını ocağın kenarında kurutup, kendilerine sunulan kahveden ve tütünden kısmetlerini alıp; eskilerden kalmış, geçmiş zamanların güzelleştirdiği masalları yırtık, sökük yerlerini onararak; belleklerine gömülmüş imgeleri bulup çıkararak, üzerlerindeki çöl tozunu silkeleyip, parlatıp, canlı kılarak yeniden anlatırlarmış.
Murathan Mungan; öyle güçlü ki dili, içine çekiyor anlattıkları.
hep bir hüzün... her kelimesinde hissettiğim hüzünlü bir romandı. 6 öyküden oluşuyor. en etkilendiğim öykü 'Binali ile Temir'
"Oysa bilgi de, hava gibi su gibi, güneş gibi bütün insanlığındır. onu insanlardan esirgemeye kimsenin gücü yetmez. yasaklar gerçeği yok etmez, yalnızca erteler. kaldı ki gerçek, kendisine ihanet edenlerden öcünü bir gün mutlaka alır."
Oysa bilgi de, hava gibi, su gibi, güneş gibi bütün insanlığındır. Onu insanlardan esirgemeye kimsenin gücü yetmez. Yasaklar gerçeği yok etmez, yalnızca erteler. Kaldı ki gerçek, kendisine ihanet edenlerden öcünü bir gün mutlaka alır.
"Ruhlarımızın ikliminde değişen şey yalnızca saatlerimizin kadranı.
Kaldı ki buralarda hala kum saati kullanılıyor,
kadranı bir mızrak boyu,
ve bir mızrağın gölgesi olan,
ölüme kadar kurulan..."