" Öyle büyük bir kaybın çığlığıydı ki söyleyecek tek kelime yoktu. Tepenizde ki gökyüzünün, ciğerlerinizdeki havanın sonsuza dek elinizden alındığı, kelimelerle kifayetsiz bir yakarıştı bu. "
"Kahramanlar her zaman kazanan kişiler olmak zorunda değildirler. Bazen kaybedenlerdir de. Ama savaşmaya devam ederler, geri dönerler. Pes etmezler. Onları kahraman yapanda budur işte. "
"İnsan vücudunda trilyonlarca hücre var," dedi. "Ve vücudumdaki her seni seviyor. Bazı hücreler ölüyor, yerine yenileri geliyor ve yeni hücrelerim seni eskilerinden daha fazla seviyor. İşte bu yüzden seni her gün bir öncekinden daha fazla seviyorum. Bu bilimsel bir gerçek. Ve öldüğüm zaman vücudumu yaktıklarında havaya karışan küllerden ibaret olacağım ve toprağın, ağaçların, yıldızların bir parçası. O havayı soluyan, o toprakta büyüyen çiçekleri gören ya da o yıldızlara bakan herkes seni hatırlayacak ve sevecek çünkü seni o kadar çok seviyorum."
Hepimiz hatırladığımız parçalardan oluşuyoruz. İçimizde bizi sevenlerin umutlarını, korkularını taşıyoruz. Sevgi ve hafıza olduğu sürece gerçek anlamda bir kayıp yoktur.