Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dıyâ-ül Kulûb

Cevâb Veremedi

Harputlu İshak Efendi

Cevâb Veremedi Sözleri ve Alıntıları

Cevâb Veremedi sözleri ve alıntılarını, Cevâb Veremedi kitap alıntılarını, Cevâb Veremedi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne garîbdir ki, hıristiyan fırkaları Îsâ aleyhisselâma, (Allahın oğlu) ve (Aynen Allah) dedikleri hâlde, Onun öldürüldüğünü ve asıldığını kabûl ederler.
Sayfa 297Kitabı okudu
Kadınlar ve İslamiyet
[İslâmiyyetin kadına verdiği kıymeti, hiçbir din, hiçbir inanç, hiçbir nizâm, hiçbir fikr vermemişdir. İslâmiyyet, kadını baş tâcı etmiş, onu gerçek bir anne ve her evin sultânı olmak makâmına oturtmuşdur. Medenî olduklarını iddiâ eden Avrupalılar; kadınlarını fabrikalarda, işyerlerinde, atelyelerde ve mağazalarda çalışdırmakda ve kadının
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Papalık yapmış ikinci Sylvestrenin dahî, Endülüs üniversitelerinde müslimân profesörlerden ilm tahsîl etdiği târîhlerde yazılıdır.
Bilhâssa Osmânlı devleti, altıyüz seneden beri, emri altında bulunan gayr-i müslimlerin din işlerine hiçbir sûretde karışmamakla berâber, ibâdetlerini yapmalarına da, her dürlü yardım ve kolaylığı da sağlamışdır. Bu yardımın ve adâletin yapılmasını islâmiyyet emr etmekdedir.
İngilizler birinci cihan harbinde, şark cebhesinde ele geçirdikleri esîrleri Mısrda büyük kamplarda toplamışlardı. Bu müslimânlara zorla, büyük havuzlarda banyo yapdırmışlardır. Bu havuzların suyuna (göztaşı) karışdırmışlar ve memleketlerine dönen bu esîrlerin gözleri dahâ sonra kör olmuşdur.
Sayfa 248Kitabı okudu
...insan, Allahü teâlânın yaratdığı mahlûkların en şereflisi olup, yaratılışda, ya’nî insanlıkda, hiç birisinin diğerinden farkı yokdur. Maddî makâm ve rütbeler ise, insanın mâhiyyetini değişdiremez.
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
İsrâ sûresinin otuzyedinci ve otuzsekizinci âyetlerinde meâlen: (Yeryüzünde salınarak kibr ve azamet ile [kendini beğenerek] yürüme! Çünki sen Arzı yaramazsın ve uzunluk gösterip dağlarla berâber olamazsın. Bunların hepsi Rabbin indinde mekrûhdur, çirkindir) buyurulmuşdur.
Sayfa 152Kitabı okudu
İnsan tüm dertlerini unutuyor böyle olayları duyunca...
Hümâyûn şâhın Delhîdeki türbesine sığınmış olan çok yaşlı şâhı, çoluk çocukları ile, elleri bağlı olarak, kal’a tarafına götürdüler. Patrik Hudson, yolda şâhın üç oğlunu soydurup, don ve gömlekle bırakıp, göğüslerine kurşun sıkarak şehîd etdi. Kanlarından içdi. Cesedlerini kal’a kapısına asdırdı. Birgün sonra, başlarını İngiliz kumandanı Henri Bernarda götürdü. Sonra, başları suda kaynatıp, şâha ve zevcesine çorba olarak gönderdi. Çok aç olduklarından, hemen ağızlarına koydular. Fekat çiğneyemediler, yutamadılar. Ne eti olduğunu bilmedikleri hâlde, çıkarıp toprağa bırakdılar. Hudson hâini, niçin yimediniz? Çok güzel çorbadır. Oğullarınızın etinden yapdırdım dedi.
Zümer Suresi'nin dokuzuncu ayetinde mealen " Bilenle bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir." buyurulmuştur.
Sayfa 35 - Hakikat Yayınları
İlm ve terbiye, bir dereceye kadar insanın nefsinin tabî’î arzûlarının îcâbını önliyebilir. Fekat ilk fırsatda, insan nefsinin tabîatı îcâbı olan arzûlar, temâmen meydâna çıkıp, terbiye bir tarafda kalır. Sa’dî-i Şîrâzînin şu sözü ne güzeldir: (Aç bir zındığın, hiç bir kimsenin bulunmadığı bir sofrada, ramezânda olduğunu düşüneceğine inanılır mı?)
Sayfa 287Kitabı okudu
147 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.