İlm ve terbiye, bir dereceye kadar insanın nefsinin tabî’î arzûlarının îcâbını önliyebilir. Fekat ilk fırsatda, insan nefsinin tabîatı îcâbı olan arzûlar, temâmen meydâna çıkıp, terbiye bir tarafda kalır.
Sa’dî-i Şîrâzînin şu sözü ne güzeldir: (Aç bir zındığın, hiç bir kimsenin bulunmadığı bir sofrada, ramezânda olduğunu düşüneceğine inanılır mı?)