Selin ile Sergen 5 yıllık evliydiler. Fakat artık evlilikleri bitme noktasındaydı çünkü ikisininde hayatında başkası vardı. Sergen'in Güliz'le bir ilişkisi vardı, Selin'in ise aynı iş yerinde çalıştığı Engin ile bir ilişkisi vardı. Engin'de aynı Selin gibi evliydi ama Selin'e eşinden ayrılıp onunla evlenmek istediğini söyler. Selin ile Sergen boşanır. Sergen ile Güliz evlenir fakat Selin'in cephesinde işler umduğu gibi gitmez. İş yerine Duygu isminde sarışın çok güzel bir kız gelir. Engin artık onunla ilgilenmeye başlar. Kitabın asıl konusu burda başlar.
Duygu'nun gerçek ismi Ceyna'ydı ve Bosnalı bir müslümandı.3,5 yıl süren savaşta yaşamadığı işkence yaşamadığı tecavüz kalmamıştı.
Ne desek ne söylesek az,kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir olay, bütün Avrupa'nın gözü önünde yaşanan bu vahşete kimsenin dur dememesi ne kadar acı.
Çok etkileyici bir kitap. Tavsiyemdir. Mutlaka okuyun.
İnsanlar bu kadar kötüleşebilir mi? Yoksa savaşlar mı insanları başkalaştırıyordu? Normal yaşamda asla yapmayacakları şeyleri savaş psikolojisiyle mi yapıyorlardı?
Selin ve Sergen birbirini severek evlenmiş bu güzel evlilikten Seren adında bir kızları olmuştur.Evlilikleri ilk günkü gibi kalıp birbirlerine saygıları,sevgilerini yitirmemiş olsalardı.Sergen iş yerinden Güliz'e gönlünü kaptırmış Selinin iş yerindeki Engin de onun aklının çalmaya başlamıştır.Ayni evde yaşayıp ortak bir paylaşımda
Savaşı tarih derslerinde dinleyen,daha fazlasını filmlerde izleyen bizler şimdi savaşın tam da ortasinda kalmış,onu iliklerimize kadar hissediyor,gözlerimizin önünde yaşıyorduk.
Asıl savaş,bittikten sonra başlarmış,sonradan öğrendim;yoklukla,hastalikla,kaybettiklerinin acısıyla,çaresizlikle,işsizlikle,ruhsao travmalarla baş etmek ile geçecek olan ikinci savaş.