Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceza Sömürgesi

Franz Kafka

Ceza Sömürgesi Gönderileri

Ceza Sömürgesi kitaplarını, Ceza Sömürgesi sözleri ve alıntılarını, Ceza Sömürgesi yazarlarını, Ceza Sömürgesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Kaç güneş battı o gecede bilmiyorum . Ama bir daha hiç sabah olmayacak gibiydi . Bir söz kaç güneş batırır, o zaman öğrendim.”
Ceza Sömürgesi
Ceza Sömürgesi
Franz Kafka
Franz Kafka
60 syf.
7/10 puan verdi
Sadece Cesurlar Girer Ceza Sömürgesi'nin Karanlık Dünyasına Adım Atın
Kafka'nın Ceza Sömürgesi, modern edebiyatın en karanlık ve rahatsız edici eserlerinden biri, biliyor musun? Hikaye, bir mahkumun idam edilmeden önce Ceza Sömürgesi'ne götürülüşünü ve burada yaşadığı dehşet verici deneyimleri anlatıyor. bu eserinde modern bürokrasinin katı ve insanlık dışı yapısını acımasızca eleştiriyor. Ceza Sömürgesi, bir yandan bir ceza sistemi tasviri gibi görünse de, diğer yandan insan varoluşunun anlamsızlığı ve adaletsizliği üzerine bir meditasyon olarak da yorumlanabilir. üslubu, kasvetli ve belirsiz bir atmosfer yaratmak için ustaca kullanılıyor. Hikayede açıklayıcı bilgiler ve somut detaylardan kaçınılarak okuyucunun zihninde bir gerilim ve merak duygusu uyandırılıyor. Ceza Sömürgesi, kolay okunan bir eser değil. Okuyucudan sabır ve konsantrasyon gerektirir. Fakat bu zorluğa katlananlar, Kafka'nın karanlık dehasını ve insan ruhunun en derin köşelerine dair keşiflerini deneyimleme şansı yakalar. Eğer cesaretin varsa ve modern edebiyatın en çarpıcı ve rahatsız edici eserlerinden biriyle tanışmak istiyorsan Ceza Sömürgesi'ni okumanı tavsiye ederim. Hazır mısın, Kafka'nın kabusvari dünyasına adım atmaya?
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20188,5bin okunma
Reklam
60 syf.
8/10 puan verdi
Adalet Makinesi Kafka'nın Karanlık Cezalandırma Sistemi
"Ceza Sömürgesi"ne. Kafka bizi bu eserinde, isimsiz bir adada geçen ve dehşetengiz bir infaz makinesiyle tanıştırıyor. Hikayenin kahramanı ise bu makineyle idam edilecek olan talihsiz mahkum. Kafka, okuru ustalıkla yarattığı kasvetli atmosferin içine çekiyor. Betimlemeler o kadar canlı ki, sanki biz de o adadaymışız gibi hissediyoruz. Karmaşık infaz makinesi ve mahkumun yaşadığı korku tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriliyor. Hikayede otoritenin gölgesi her yerde hissediliyor. Komutan, sorgusuz sualsiz itaat bekleyen mutlak güce sahip bir figür. Makine ise bu otoritenin somut bir temsili olarak karşımıza çıkıyor ve adaletin ne kadar mekanik ve insanlıktan uzak olabileceğini gösteriyor. Peki ya mahkum? O bu acımasız sistemin zavallı kurbanı. Suçu ne olduğu belirsiz olsa da, makine tarafından acımasızca cezalandırılmaya mahkum. Kafka, mahkumun kimliğini ve geçmişini bilinmezliğe bırakarak okuru evrensel bir sorgulamaya itiyor: Adalet nedir? Hakikat nedir? Birey, otorite karşısında ne kadar güçsüzdür? "Ceza Sömürgesi" basit bir infaz hikayesinden çok daha fazlası. Kafka, bu eserinde totaliter rejimlerin vahşetini, bürokrasinin çarklarını ve bireyin nasıl ezildiğini ustalıkla eleştiriyor. Hikayenin sonu ise umutsuzluk ve karamsarlığa sürüklerken, okuru adaletin ve insanlığın geleceği hakkında derin düşüncelere sevk ediyor. "Ceza Sömürgesi", Kafka'nın en etkileyici ve sarsıcı eserlerinden biri. Okuru karanlığın kalbine sürükleyen ve adaletin çarpıtılmış yüzünü gözler önüne seren bu eser, okuru derinden etkileyecek ve uzun süre zihninde yer edecek bir başyapıt.
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20188,5bin okunma
Kaç güneş battı o gecede bilmiyorum ama bir daha hiç sabah olmayacak gibiydi..
Kaç güneş battı o gecede bilmiyorum. Ama bir daha hiç sabah olmayacak gibiydi.. Bir söz, kaç güneş batırır, o zaman öğrendim...
Kaç güneş battı o gecede bilmiyorum. Ama bir daha hiç sabah olmayacak gibiydi. Bir söz, kaç güneş batırır, o zaman öğrendim.
Reklam
60 syf.
·
Puan vermedi
Franz Kafka’nın Ceza Sömürgesi, garip ve ürpertici atmosferiyle, okuyana, “neyse ki bir rüyaymış” demeyi istetecek denli tedirgin ediciliğiyle ve en önemlisi suç ve ceza arasındaki ilişkiye farklı bir bakış açısı getirmesiyle dikkat çekiyor. Adı verilmeyen bir adada, ıssız ve bunaltıcı bir vadide, acımasız bir zekâyla kurgulanmış bir mekanizmanın, suçlu ya da suçsuz olmasına bakılmaksızın, savunması alınmaksızın mahkûm kılınmış insanları bürokratik bir katılıkla ve doğal kabul edilen bir yaklaşımla “cezalandırdığı” bir törene, suskun bir gezginle birlikte tanık olur okur. Bir yanda duygusal açıdan olaya mesafeli duran ‘tanık’ gezgin, öbür yanda yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kendinde toplamış ve bu sorumluluğu kendini kurban etme derecesine vardıran subay. İkisi arasındaki tezat, edilgenlik/etkenlik, kuşku/inanç, akıl/duygu gibi zıt kavramları mercek altına alıyor ve bunları gerçeklikle baş etmenin karşıt olasılıkları olarak okura sunuyor. Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı sırada kaleme alınan bu uzun öykü, aynı zamanda 20. yüzyılla birlikte patlak veren, insanın insana karşı totaliter bir acımasızlık sergilediği ve bütün Avrupa’yı etkisine alan şiddet yüklü atmosferin, kendisi bilincinde olmasa da, Praglı Kafka’yı da nasıl eline geçirdiğinin izlerini taşıyor. “Ayrıca mahkûm öyle köpek gibi itaatkâr görünüyordu ki, sanki bayırlarda dolaşsın diye serbest bırakılsa idam başlarken geri dönmesi için ıslık çalmak yeterli olacaktı.”
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20188,5bin okunma
Herkes yakından bakmak istiyordu ama herkesin arzusunu yerine getirmek mümkün değildi.
“Bizim hükmümüz kulağa pek sert gelmez” dedi. “Mahkûmun karşı geldiği yasak neyse, tırmıkla bedenine yazılır.
Gezgin düşünmekteydi: tuhaf koşullar altındayken, katı müdahalelerde bulunmak her zaman şüpheli bir meseleydi. Ne bu ceza sömürgesinin vatandaşıydı ne de bu sömürgenin sahibi olan devletin. İnfazı kınamak ya da hatta engellemek isteseydi bile, insanlar ona şöyle diyebilirdi: Sen bir yabancısın-sus.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.