Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Çıkış Yok
Osman AysuEn Eski Çıkış Yok Gönderileri
En Eski Çıkış Yok kitaplarını, en eski Çıkış Yok sözleri ve alıntılarını, en eski Çıkış Yok yazarlarını, en eski Çıkış Yok yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
.
.
.
Kızıl saçlı yeşil gözlü kızın ne kendisini bekleyen tehlikeden ne de hayatını değiştirecek adamdan haberi vardır. Onun için yapılan planlardan da bu planları korkusuzca bozarak onu koruyan adamdan da aynı anda haberdar olduğunda çoktan çıkışsız bir labirentin içine girmiş olacaktı.
.
Gerilimin kirli bir geçmişle ve aşkın heyecanlı bir gelecekle yarıştığı bu Osman Aysu romanını okumaya baslamadan önce tüm işlerinizi halledin.
.
Çıkışa kadar yerinizde kalkamayacaksınız..!!
.
.
.
#ÇıkışYok
#OsmanAysu
#Ephesus
#HırsÖfkeSevgiyeAşkaYenildi
#HümeyranınKütüphanesi
Çıkış yok kitabı Osman Aysu'dan okuduğum ilk kitaptı. Kitabı dün bitirdim. Yeliz adinda bir kadınin tam kacirilacagi sirada Sinan Tahinci adinda bir is adaminin kizi kurtarmasi ve bu olay sonucunda ortaya çıkan hadiseleri anlatiyor. Yazarın polisiye, cinayet, korku ve gerilim türünde kitapları olduğu yazıyor. Fakat ben polisiyeyi, cinayeti çok az buldum. Sanki bir aşk hikayesi icine hafif hafif polisiye, cinayet vb. olaylar serpiştirilmiş gibi geldi. Ilk başlarda çok sevmiştim çok sürükleyici bulmuştum ama sonraları kliselesmeye başladı ve ne zaman bitecek diye bekledim. Kitap kötü değildi okuduğum için pişman değilim ama çok begenmedim.
Osman Aysu'nun fazla derinlikli olmayan kitabı. Kesinlikle polisiye değil ama romantizm de sayılmaz. Aslında tam bir kategoriye girdiğini söyleyemem. Kurgu dikkatimi çekmişti, hem ikinci kez Osman Aysu okumak hem de kitabı satan abiye yardımcı olmak için almıştım ama açıkçası çok yavan olduğunu söyleyebilirim. Olaylar sonlara doğru karışıyor ama birkaç sayfa sürüyor bu sadece. Final çirkindi, oldu bittiye gelmişti. 400 küsur sayfa çok olmasına rağmen, basit dili sayesinde akıcı olduğunu düşünüyorum. Konu ve işlenişi her ne kadar benim için vasatın altında kalmış olsa da, yazarın iyi aktardığını söyleyebilirim. Okumazsanız hayatınızdan hiçbir şey eksilmeyecek. Çoğu kişi çeviride hata olduğunu söylemiş, benim aldığım baskıda hata yoktu akıcıydı. Yine de kötü bir kitap. İlk defa bir kitaba kötü diyorum :( Elinizde varsa bile, tuğla gibi olmasına rağmen çerez niyetine okuyabilirsiniz.
Okuduğum fakat uzun zamandır uygulamaya uğrayamadığımdan işaretleyemediğim bu kitap için gerilim adına beklentilerin epey yüksekti. Ki kitabın ilk kapağı ardından arka kapağıyla almış olmanın büyük bir etkisi var. Öncelikle yeşil gözlü ve kırmızı saçlı başrol kız karakterimizi kaçırmaya çalışan insanlar var. Kızımız İstanbul'a arkadaşında kalmak suretiyle otobüs yolculuğu yapıyor ve onu kaçırmak isteyenler tam arkasında. Buraya kadar gerilim iyi gidiyordu ilk sayfalar olmasına rağmen. Otobüsten iner inmez harekete geçiyorlar ve ne hikmetse İstanbul un en zenginlerinden olan kahramanımız da aynı otobüste. Kaçırmaya çalışan adamlarımızı kahramanımız,Sinan , bi güzel pataklıyor. Bu arada kızımızın arkadaşı telefonu açmıyor. Sinan kızı evine davet ediyor ve olaylar gelişmeye başlıyor. Biz bu kitapta Sinan ve Yelizi okuyoruz da araya gerilim sıkıştırılmaya çalışılmış gibiydi. Yeliz esas kız. Kitabın iddia ettiği kadar olgular bulundurmadığı için pek hoşuma gitmedi. Kitabı okuduğunuzda daha çok aşkın arasında gerilim okuyacaksınız bu yüzden gerilim bekleyerek alırsanız beğenmeyebilirsiniz.
Cinayet, gerilim, polisiye beklerken kendimi klasik bir Türk dizisinde buldum. Zengin erkek, güzel sıradan bi genç kız, ona aşık bir aşiret ağası, kızı gelini olarak kabul etmeyen bir anne...
Genel olarak dili sade ve akıcı. Ara ara kullanılan eski kelimeler fazla sırıtmıştı. Çok fazla tekrar vardı kitapta bu da keyfimi kaçırdı. Aynı şeyler tekrar tekrar yazılmıştı.
Beklentilerim farklı olduğu için bana göre hayal kırıklığı idi. Kitabın kapağı, tanıtım yazısı gerilimi yüksek bir kitaba işaret ediyordu ama umduğumu bulamadım.
Osman Aysu'nun okuduğum ilk kitabı.
Kitabın ön yüzü ve arka yüzündeki yazısı dikkatimi çekmişti ve o yüzden büyük bir merakla almıştım. Fakat umduğum gibi çıkmadı diyebilirim.
Olay şu ki, bir esas kızımız bir de esas oğlanımız var ve bir de esas kıza musallat olmuş bir ağa. Klasik olarak ağa kızla evlenmek ister ama kız istemez, ağa da kızı kaçırtmak isterken esas oğlanımız ortaya çıkar ve kızı kurtararak kahraman olur..
Kitabın dili çok yalındı ve kitap kalın olmasına rağmen hemen bitti diyebilirim. Hatta o kadar yalındı ki artık bir şey olsun bir aksiyon olsun dedim kitabın ortalarında. Sonuna kadar okudum dedim kesin bir şey olacak ve ben sonunda ağzı açık kalarak kapatacağım bu kitabı ama olmadı... Kitabı okurken gerçekten sıkıldım.
Fakat yazarın burada asıl anlatmak istediği başka bir konuydu bence. Evet hikaye çok sıradan ve yalın bir dille anlatılmıştı ama toprak, para ve insan gücünü elinde bulunduran bir insanın devlet tarafından ya da devlet memurları tarafından nasıl göz ardı edildiği tolerans tanındığı asıl anlatılmak istenendi diye düşünüyorum. Devletler olduğu sürece başta kim olursa olsun bu insanların varlığı her zaman olacaktır demeye çalışılmış. Ortadaki hikaye tamamen bunu anlatmak için bir aracıydı o yüzden çok da uğraşılmamış üstünde. Bundan kaynaklı olarak konu ve anlatımdan dolayı biraz aptala anlatır gibi olduğunu düşünüyorum ama asıl konu kenarda saklı.
Osman Aysu'nun Kayıp adlı kitabını okumuş, beğenmemiştim ama yazarı tek bir kitapla değerlendirmek istemediğim için bu kitaba başladım; üzülerek söylüyorum ki yine beğenemedim. Osman Aysu bana hitap eden bir yazar değil, bunu anlamış oldum.
Yazarın dili fazlasıyla düz, duygu hissettirme de yetersiz, bazı olaylar fazla hızlı gelişirken bazı olaylar gereksiz yere uzatılıyor, bu da hoşuma gitmiyor.
Yeliz, tatil için İstanbul'a geldiği ve otobüsten indiği ilk anda kaçırılma durumuyla karşı karşıya kalır. Önceden planlandığı belli olan bu olay, o an tesadüfen orada olan Sinan tarafından karmaşıklaşır. Daha sonra da gerçekleşen olaylarla birlikte Sinan, adeta beyaz atlı prens durumundadır.
Yazarın diliyle birlikte konu da hoşuma gitmedi. Arka kapak yazısını okuduğumda biraz daha iddialı bir şeyler beklemiştim: Gerilim ve heyecandan bahsediliyordu çünkü. Kitabın kurgusal olarak değil de, genel olarak konu itibariyle pek bi' mantığı yoktu, bana kalırsa. Bir adam, bir sürü saçma sapan şey yapıyor ve tüm bu şeyler gözardı ediliyor; başka bir adam da gerekli gereksiz bir sürü iyilik yapıyor. Kitapta Yeliz ve ailesi çok sönük kalmıştı. Yeliz karakterini de pek sevemedim açıkcası. Kitabın sonunda olan şey ile, kitabın ortasından sonrasını boşuna okumuşum gibi hissettim. Yine de güzel bitmesinden memnunum.
Osman Aysu'nun okuduğum ikinci kitabı. Yazarın dili çok akıcı, kitabı nasıl bitirdiğinizi anlamıyorsunuz. Arka kapakta yazılanları okuyunca sizi gerilimi yüksek, cinayetler işlenen bir kitap olacak sanıyorsunuz ama ne yazıkki okudukça aşk mı romantizm mi tam olarak hiç bir kategoriye koyamadığım bir kitap çıkıyor karşınıza.Doğrusunu söylemek gerekirse kitabın konusu fazlasıyla vasat ve sıradan. Sanırım yazarın okuduğum son kitabı olacak.