Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Neyzen Tevfik`in Romanı

Çılgın ve Özgür

Hıfzı Topuz

En Eski Çılgın ve Özgür Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çılgın ve Özgür sözleri ve alıntılarını, en eski Çılgın ve Özgür kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğle namazı okunduktan sonra cemaat musalla taşının çevresinde toplandı. İmam sordu: "Merhumu nasıl bilirdiniz?" Cemaat hep bir ağızdan haykırdı: "İyi bilirdik." Neyzen'in bir dostu bununla yetinmeyip, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok iyi insan bilirdik. Mert adamdı, dost adamdı. Fakir fukara dostuydu. Sevda doluydu. Özgürlük aşığıydı. Nurlar içinde yatsın."
Sayfa 243Kitabı okudu
Neyzen ertesi akşam Balıkpazarı'nda yine kafayı iyice çektikten sonra, yıkıla yıkıla evin yolunu arıyordu. Sonunda Ağa Cami'sinin arka taraflarında mahalle bekçisini görünce sevindi ve sordu "Neyzen Tevfik Bey'in evini arıyordum. Nerede oturuyor acaba?" "Üstat, siz Neyzen Tevfik değil misiniz?" "Yahu ben sana kim olduğumu sormuyorum, evimi soruyorum."
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Masanın öteki ucundan neden bu kadar çok içtiğini soran kişiye şöyle cevap verdi. "İçmeyeyim de ne yapayım. Dünya dönüyor, ben de ona ayak uydurdum, dönüyorum. Tam bir uyum içindeyiz."
Sayfa 185Kitabı okudu
Fahrettin Kerim Bey bir gün Halkevi'nde bir konferans veriyormuş. Rakının zararları üzerinde durduktan sonra sormuş: Bir eşeğin önüne biri rakı biri de su dolu iki kova koysanız, hangisini içer? Salondakiler hep bir ağızdan bağırmışlar: "Suyu..." Peki neden? Dinleyiciler Arasında Neyzen Tevfik de varmış. O da oturduğu yerden haykırmış: "Neden olacak eşekliğinden!"
Sayfa 146Kitabı okudu
"Paşa hazretleri, memurluk bana göre bir iş değil, yapamam! Hem memur olacağım da ne olacak? Talat Paşa; "Ne diyorsun" dedi. "Önce ufak bir aylıkla işe başlayacaksın. Sonra yükseleceksin. Ne bileyim, müdür olursun, belki de genel müdür... Bu yol müsteşarlığa kadar gider." "Eee sonra?" "Daha sonra, hiç!" "Paşam, işte ben bir hiçim."
Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler Künyeni almak için partiye ettim telefon Bizdeki kayda göre şimdi o mebus dediler.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Aldıkça al, daldıkça dal, çaldıkça çal İstersen ver yüz arzuhal, ne sorgu var ne sual
Ağlamam ben, erkeğim erkek Hayli güçtür bana cefa etmek Minnet etmem bu ömre ey felek Al atını tımarını satayım
Ne ararsın Tanrı ile aramda Sen kimsin ki orucumu sorarsın Hakikatten gözün yoksa haramda Başı açığa niye örtü sorarsın Rakı şarap içiyorsam sana ne Yoksa sana bir zararım içerim ikimizde gelsek kıldan köprüye Ben dürüstsem, şarhoşkende geçerim.
Sayfa 218Kitabı okudu
Neyzen bir başkaldırı havası içinde şöyle dedi: "İş başına gelenler kasalarını dolduruyor, muhalefet bunları önleyemiyordu. Baştakilerin bu yolsuzluklara ortak olduğunu herkes biliyor, ama hırsızlar tam bir vurdumduymazlık içinde çalmaya devam ediyorlardı. Siz istediğiniz kadar adalete başvurun, hırsızları teker teker açıklayın, yöneticilerin umurunda değildi. Hepsinin suratı kasap süngeriyle silinmişti. Neye varacaktı bunun sonu?" Neyzen şöyle haykırıyordu: "Aldıkça al, daldıkça dal, çaldıkça çal İsterse ver yüz arzuhal, ne sorgu var ne sual"
Sayfa 83 - Remzi Kitapevi, 9.basımKitabı okuyacak
Reklam
"Ertesi gün Ihlamur'da toplanan gençler askerlik şubesine doğru ilerlerken kaldırımlarda biriken kadın ve erkekler de "Allah selamet versin! Gazanız mübarek olsun!" diye bağırıyorlardı. Bu gençlerin kimisi Filistin cephesine gönderilecekti, kimisi Kafkasya'ya, kimisi de Galiçya'ya... Bunlar dönüşü olmayan yollardı. Belki de çoğunun cenazesi bile dönmeyecekti. Koskoca imparatorluk oyuna getirilmişti. Ne uğruna? Enver Paşa'nın maceraları uğruna! Belki de topraklarımızın çoğunu feda edecektik. Neyzen'in içine bir hüzün çöktü. Gözleri sulandı ve gençlere doğru şöyle haykırmaya başladı: "Allah rahmet eylesin, Allah rahmet eylesin!" Kaldırımlarda toplananlar bu sözleri duyunca; "Kapa çeneni şom ağızlı herif!" diye bağırdılar. Neyzen ise; "Yalan mı söylüyorum? Bunlar savaşa değil, ölüme gidiyor." demekle yetindi."
Sayfa 86 - Remzi kitapevi, 9.basımKitabı okuyacak
Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler Künyeni almak için partiye ettim telefon Bizdeki kayda göre şimdi o mebus dediler Neyzen Tevfik
Sayfa 195 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Bodrum 1879
“Ben doğduğum zaman biri çıkıp da kulağıma yeryüzünde beni bekleyen akıbetleri fısıldamış olsaydı belki derhal geri dönerdim. Ama kısa süre sonra bundan vazgeçtim. Anamın ve babamın güzel yüzlerindeki yalansız, masum insanlık havası, Ege Denizinin ruhumu kucaklayan nazlı hışırtısı ve yeşil enginligi beni yaşama bağlamıştı.
207 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.