Konusunu okuyunca beğeneceğimi düşünmüştüm hatta ilk çeyrekte gayet güzeldi. Ama sonrasında konu fabrikadan çok siyasete kaydı , ve anlamsız bir şekilde başrolümüz Gleb ve fabrikası konu dışına itildi. Malesef konu bütünlüğü açısından zevk alamadığım bir kitap
Bolşevik ihtilali sonrası yaşanan iç savaşta tüm eski alışkanlıkların yok olması için gösterilen çaba, insanın kendi içinde yaşayacağı devrim, devrimin insana ve halka dönüştürülmesi, anlatılması, yaşamın içine yerleşmesini bu kadar detayıyla anlatan iyi bir roman okumamıştım. Çimento’yla tanışmış olmak yazarın diğer kitapları için de bir yol açtı. Komünist bireyin yerleşmiş alışkanlıkları, sözde ahlakını komünist ahlaka dönüştürmesi için yapılan mücadeleler. Belki Ortadoğulu yanımız kitapta varolan insan ilişkilerini reddedecek, bazen anlayacak ama sonunda iyi gelecektir. Gleb yoldaşın dediği gibi “Büyük sözler değildir bize gerekli olan yoldaşlar.. Gevezelik değildir istediğimiz... Kafamızı sağlam ve uyanık tutmak, işe sımsıkı sarılmaktır bizim meselemiz...”
Gladkov’un 1925te yayımlanan Bolşevik İhtilali sonrasındaki Rusya’yı anlatan kitabıyla karşınızdayım. #koaladankitaplarokumagrubu ile beraber okuduk bu ay kitabı. Vesile olduğu için @koaladankitaplarr çok teşekkür ederim. 1900’lü yılların ilk çeyreğinin Rusya’sına gidiyoruz. Kahramanımız Gleb, savaşmak için çıkıp gittiği evine 3 yıl sonra geri
Çimento - Fyodor Gladkov
Fyodor Gladkov'un 1925'de yayımlanan bu toplumcu gerçekçi romanı, iç savaş sonrası zorlu yaşam ve çalışma koşullarıyla bir likte, kadınların mücadeledeki konumlarını, bürokratik engelleri, işçilerle entelektüeller arasındaki gerilimleri, parti içi tartışmala rı, kovuşturmaları vb anlatması bakımından da büyük
Proleteryanın geleceği için ve belki de Rusya'nın geleceğinin proletaryanın talihine bağlı olduğunun düşünülmesinden dolayı ve sonra da Çarlık Rusyası'nın halkı günden güne sefalete sürüklediği düşünceleri derken bir şekilde proleteryanın gözetlendiği bir devrim - kanlı bir devrim gerçekleşti, fakat sonrası Beyazlar - Kızıllar - Don Kazakları -
Gladkov'un Çimento isimli eseri, Türkiye'de önce Fabrika ismiyle yayınlanmış ancak yasaklandiktan sonra Çimento ismiyle tekrar yayınlamıştır. Sovyet devriminin hemen akabinde iç savaş sonrası bir kasabada atıl durumdaki fabrikayı tekrar çalıştırmak isteyen Gleb ve arkadaşlarının hikayesini Gladkov çok duru ve sade bir şekilde kaleme almış. Devrimin sonunda sadece işçi sınıfı değil, toplumun nasıl değiştiğini, kadınların artık erkeklerle eşit sayılıp yönetimde nasıl söz sahibi olduklarını ancak herşeye rağmen yeni sistemde de kokuşmuşluk, adam kayırma, liyakat eksikliği olduğunun da altını çizmiş.
Sonunda sosyalizm sayesinde insanoğlunun büyük başarılara imza atacağını ve insanların artık sosyalizm yaşayarak özel hayatlarından bile ayrı kalmalarını, tek yaşantılarının sosyalizm olması gerekliliğini kitabın kahramanları vasıtasıyla okuyucuya ulaştırmış. Bir sosyalizm ve devrim güzellemesi yapmış Gladkov, rejim tarafından ısmarlama bir kitap okumuş gibi oldum.
ÇimentoFyodor Vasiliyeviç Gladkov · Yordam Edebiyat · 2017327 okunma
Çimento, işçi sınıfının romanı. Ama sadece bu kadar değil. Toplumsal ve bireysel dönüşümün, mücadelenin, kadın haklarının, eğitimin, baskıya karşı durmanın, özgürlüğü koruma çabasının, ideallerin, cumhuriyetin kitabı. Diğer yandan ise avantacıların, hırsızların, bürokrasiye kendini kaptırmış sözde işçi savunucularının, tecavüzcülerin, ahlâk
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kahramanımız askerden gelir ve Rusyada Lenin başa geçmiş ülkenin yönetim sistemi kominizme geçmiştir. Gleb eve gelince herşeyin değişiğini karısı Daşa nın bile çok farklı davrandığını görür. Kendiside değişime ayak uydurur kasabadaki çimento fabrikasını tekrar çalışır duruma getirmek için mücadeleye başlar. Bu sistem dışardan çok iyi gibi görünsede aslında çarkın içinde çok fazla çürük elmanın olduğu görünür. Okumanız dileğiyle.
ÇimentoFyodor Vasiliyeviç Gladkov · Yordam Edebiyat · 2017327 okunma
Uzun zamandır bu kadar edebi zevk aldığım bir kitap olmamıştı. Kitaptaki betimlemeler ve olay yorumları o kadar şahaneydi ki insan ruhuna dokunuyordu adeta.
Beni en çok etkileyen karakter Sergey ve babası oldu, özellikle babasının yaptığı yorumları okurken inanamadım, inanılmazlardı. Sergey dışında da kitapta o kadar çok karakter vardı ve hepsinin
Çimento romanı, Rusya’da iktidarın Bolşevik Partisi öncülüğünde işçiler ve köylüler tarafından ele geçirilmesinden sonra çok zorlu mücadelelere konu olan iç savaş döneminde, halkın taşrada yaşadığı kavgayı ve değişim iradesini konu almaktadır.
. Devrimin sarsılmaz iradesinin ve kazanımlarının toplumsal yaşamda
