Sabutay; sert mizaçlı, kural tanımayan bir baş komiser; duygusal ve psikopat. Önce işkence yapıp sonra soru soruyor. Biraz şantajcı, biraz hırsız; öyle ki operasyonlardaki, "ganimete" el koyacak kadar arsız. Pek sevilmiyor; İzmir'e tayini çıkınca İstanbul'daki mesai arkadaşları açık etmeseler de seviniyorlar. Ah Ekber; bir çok dil bilen, kültürlü ama bir insanı gözünü kırpmadan yok edebilecek kadar donanımlı ve soğukkanlı, yeraltı ilişkileri maksimum düizeyde, çeşitli nedenlerden dolayı "tövbekar" olmak zorunda kalmış bir kaçakçı. Bu iki adamın arasındaki kan davasının ne zaman başladığını kendileri dahil kimse bilmiyor. Defalarca karşılaşmış, birbirlerine izleri asla silinmeyecek maddi / manevi ağır hasarlar vermiş zıt karakterli bu iki adam İzmir'de son kez karşı karşıya gelir. Ama bu kez işbirliği yapmak zorundadırlar, Çünkü birbirlerine duyduklan nefretten daha önemli bir şey vardır: Özgür ! Onüç yaşında, kimsesi olmayan daha doğrusu kimsesiz sanılan bir çocuk.