Londra'da bulunan Bertram Otel, geçmişi olduğu gibi korumak üzere biçimlendirmiş bir mekandır. Sahipleri bu konuda çok özenlidir. Otelin hem duvarlarını hem de müşterilerini korurlar. Bu pahalı otel İngiltere'nin ve dünyanın seçkin ve cebi dolgun insanlarını ağırlamaktadır. Konuklardan birinin yanlış günde havaalanına gitmesinden sonra üzerine işlenen bir cinayet oteli kaplayan bir gizemi açığa çıkarır. Tilki gibi kurnaz olmakla ünlü olan Başmüfettiş Davy gerçekleri açığa çıkarmakta yalnız değildir. Artık iyice yaşlanmasına rağmen dedektiflik yeteneklerini kaybetmeyen Bayan Marple'nin tatil için Bertram Otelde bulunması onun için büyük bir şanstır.
Kitap okumak bir tür yolculuğa çıkmaktır derler ya ne kadar doğru. Sevdiğim yazarın bu kitabıyla bavulsuz yolculuğuma başlamış oldum. Elimde kahvem, evimin rahatlığında çok güzel bir yolculuktu. Londra'nın dar sokaklarında ve tren istasyonlarında gezindim. Geçmişi şimdiye taşıyan Bertram Otelindeki konukların salonda gezinişini izlerken eski tip uşaklardan birinin önüme bıraktığı antika fincanlarla servis edilen beş çayını yudumladım. Çayla ikram edilen pastalar, kurabiyeler enfesti. Kitabın sayfaları arasında harika bir gezinti geçirirken o dönemi ve olayları adeta yaşadım.
*"Ne var ki, hiçbir şey sonsuza kadar devam etmez."
*"Dünyada sevecen merhametli insanlar olduğunu anlamak insana ümit ve cesaret veriyor..."
*"Sanki geçmişe dönüyorsunuz. Geçmişinizin en sevdiğiniz, en hoşunuza giden kısmına... Ne yazık ki, insan hiçbir zaman geri dönemez."