Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aşk ve Kaybedilen Dünya

Cinistan

Özcan Yüksek

Cinistan Gönderileri

Cinistan kitaplarını, Cinistan sözleri ve alıntılarını, Cinistan yazarlarını, Cinistan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte bir hayal kadını veya senin sevdiğin ismiyle Görkem Kadın... Çağlar boyunca masal kadınları yaratmamış mı zaten insanlık? Sonsuz harikalıkta hayal kadınları. Bir bakışlarıyla tüm dünyanın kalbini sızlatan kadınlar. Tuhaf yörüngeler çizerek boşlukta tanrıların önünde raks eden kadınlar. Cenneti baştan çıkartıp yere inen kadınlar. Yarım utançlı hatta utançsız kadınlar. Uykusuz, karanlıksız, hüzünsüz aşk kadınları. Yüzlerinde o asla solmayan sevinç ifadesiyle düş kadınları. İşte hayatta ve ölümde senin olan sevgili. İlham tufanın. Işıkla ürpermiş yüz. Dalgınlıklar perisi. Uzaktaki yakın! Ve onu sadece sen anlayabilirsin. Hayır, seni sadece o anlayabilir.
#masalistan
"Yaşamak özgürlüktür. Bu yüzden hepimiz Şehrazad'ız! Özgürlük, ölümle yaşamaktır. Özgürlüğün ve yaşamanın tek yolu vardır, o da aşktır. Özgürlüğümüzün, aşkın ve ölümün kölesiyiz. Bu yüzden her gece Şehrazad gibi ölümün koynuna girer, her sabah yaşama umuduyla uyanırız."
Sayfa 329 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
Reklam
Rabariler
Arap Denizi'ne yakın Kuç bölgesini kendilerine mekan tutmuş yarı konargöçer Rabari kadınları için evlilik yüzüğü, burundan geçirilen ve yüzün büyük bir bölümünü kaplayan iri bir halkadır. İyi bir Rabari olmanın göstergesi, yüzyıllardır takılan tüm mücevherleri ve takıları, geçmişte olduğu gibi bugün de takmak ve hiç çıkarmamaktır. Deve güderken, inek sağarken, su taşırken çıkarmamaktır. Altın burun yüzüğü, yani "nat", ağır olduğu için, ince gümüş zincirlerle veya boncuklu örgülerle başlığa ve giysiye sıkıca tutturulur. Genellikle diğer burun deliğinde minik bir hızma, yani "laung" bulunur. Sol buruna takılan evlilik halkası, kadının kocası sağ olduğu sürece durur; kocası dul kalan kadın, burnundaki halkayı çıkarır.
Sayfa 268 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
Tac Mahal
"Ey bahtı güzel okur! Cinistan adlı ülkede, cennetten akan Yamuna Nehri'nin kıyısında, herkesin tartışmasız kabul ettiği, hatta bir ikincisini namzet göstermediği, yeryuvarlağının en güzel aşk türbesi yer alır. Ölen bir sevgiliyi anımsatmak için yapılmıştı. Yıllar içinde, bu aşka ve bu aşkın mabedine hayranlıklarını göstermek için, dünyanın her tarafından milyonlarca ziyaretçi Agra'ya gelmeye başlamıştı. Mümtaz Mahal'in beş asırdır içinde yattığı, mermer duvarlarına gömülü binlerce mücevherle süslenmiş, baştan başa bembeyaz mermerden yapılma bu aşk türbesini neden ziyarete gelmektedir bütün bu insanlar? Aşkın verdiği ilhamın görkemli binasını görmek için mi? Aşkın, aşığın ölümüyle ölmediğini görmek için mi? Bir cennet bahçesine benzetilir Tac Mahal, öyleyse, aşıkların asıl buluşma yerinin ölüm olduğunu görmek için mi? Aşk varmış, bundan emin olmak için mi? Yoksa, aşk artık öldü, işte onun mabedi, burada son sevgili yatıyor, bir daha asla böyle bir aşk olmayacak, Tac Mahal, yalnızca Mümtaz yani "Seçilmiş" olan kadının mezarı değil, ölen aşkın da mezarıdır, bunu görmek için buradayız, demek için mi; bunun için mi buraya geliyor milyonlarca insan?"
Sayfa 277 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
"Ey bahtı güzel okur, kuşkusuz aşk devam ediyor, tıpkı dünyanın dönmesi, ayın parlaması gibi devam ediyor. Tıpkı yağmurların yağması, ırmakların akması, dalgaların kucaklaşması gibi devam ediyor. Zaten aşkın kaynağı bunlardır. Ne var ki, artık ne yağmurlar eskisi gibi yağıyor, ne ırmaklar, ne hava eskisi gibi temiz, ne de aşk eskisi gibi saf. Ne meyvelerin tadı eskisi gibi, ne aşkın kokusu, ne öykülerin ruhu!"
Sayfa 278 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
#masalistan
"Derler ki, aşkın yakıcılığını mı görmek istiyorsun, yüzüne vuran aleve bak!"
Sayfa 291 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
Reklam
#masalistan
"Ömür de bir ölçü, uzunluk ölçüsü birimidir."
Sayfa 251 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
#masalistan
"Hoşuna gitmeyen şeyler işitmek istemiyorsan, seni ilgilendirmeyen konularda konuşma!"
Sayfa 191 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
#masalistan
"Acılar verilir, acılar alınır. Bizi vicdan cellatlarının taşıdığı keskin palalardan ancak bu kurtarır; acıları paylaşmak."
Sayfa 198 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
#masalistan
"Nefsimiz, topraktan gelir, toprağa gider, böyle der eskiler."
Sayfa 143 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
Reklam
"Baobab" ağacı miti
"Baobab yeryüzündeki ilk ağaçlardan biriymiş. Sonra sıratlı ağacı, sonra hurma ağacı yeryüzüne çıkmış. Baobab, palmiye ağacını gördüğünde çığlıklar atmış ve ondan daha uzun olmak istediğini söylemiş. Sonra ateş ağacı belirmiş, kızıl çiçekleri baobabı büsbütün kıskandırmış. Sonra baobab, enfes yemişleriyle incir ağacını görmüş ve onun gibi meyveleri olması için dualar etmiş. Tanrılar bu kadar hasetlik yeter demiş ve baobabları söküp tepetaklak yeniden toprağa dikmişler, böylece sesi artık çıkmaz olmuş."
Sayfa 84 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
Hadzabe kabile reisine "Aşk nedir?" sorusu
"Aşk nedir?" "Çocuklarımı sevmek. Onları, en küçüğüne kadar korumak."
Sayfa 65 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
"Özgürlük, her gün elde etmen gereken bir zorunluluktur. O halde, sen özgürlüğün kölesisin derler ise eğer, doğru söylemiş olurlar. Çünkü tıpkı güneşin her gün doğması gibi, sen de her gün özgürlüğünü doğurmuş oluyorsun."
Sayfa 58 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010
Afrika
"Deniz ötesinde gelen beyazların cetvelle çizdikleri yerleri bölüştüğü, çoğunluk siyahlara ait bir kıtaydı Afrika. Beyazlar gitti gibi görünse de çizgiler hâlâ devam ediyordu, insanları ve yürekleri ayıran o sınır çizgileri."
Sayfa 30 - Doğan Kitap 1.Baskı 2010