İnsanın asli görevi kendini gözlemlemek, yaşamayı bilen köşesine çekilir, diyen Gürbüz okurlarını hikayeleriyle baş başa bıraktığında içindeki zamandan ve mekandan soyutlayarak bir içe dönüşe davet ediyor.
Yazarın kendisi gibi karakterleri de bir arayış içinde. Okuru düşünmeye itmek en büyük amacı. Bu yüzden öyküleri zihni ve kalbi yoruyor. Kafası karışık bir yazarın kendi gibi okuyuculara ihtiyacı var. Okurken insana, zamanı, varlığı, kabul edişleri sorgulatan felsefik bir yazar.
Ahmet Hamdi'yi seven, zamanla derdi olan, sorgulayan, felsefeyi ve arayışı seven gayretkeş okurların aradığını bulacakları ya da bulmak için arayabilecekleri türde bir eser ve yazar.