Çözümleyici Eleştiri
Semih GümüşÇözümleyici Eleştiri Gönderileri
Çözümleyici Eleştiri kitaplarını, Çözümleyici Eleştiri sözleri ve alıntılarını, Çözümleyici Eleştiri yazarlarını, Çözümleyici Eleştiri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir roman iç yaşamı ne kadar çok, dış yaşamı da ne kadar az sunarsa, o kadar yüce ve yüksek bir amaca hizmet etmiş olacaktır.... Sanat asgari dış hareketle azami iç hareketi başarma meselesidir; zira esas merak ettiğimiz şey iç yaşamdır.
Sayfa 137Kitabı okudu
Büyük başyapıtları modern kuramların ışığında yorumlamak yerine, modern kuramları bu başyapıtların ışığında eleştirmeliyiz. Bizim onlardan öğreneceklerimiz, onların bizden öğreneceklerinden fazladır.
Sayfa 117Kitabı okudu
Bir metnin önce nasıl yaratıldığını anlamak, çözümleyici eleştirinin temel atma aşamasıdır. Sonra estetik donanımı çözmeye, dolayısıyla yazınsal -estetik- değer taşıyan bütün ayrıntıları tek tek ayırt etmeye başlar eleştiri. Her ayrıntıda bir anlam vardır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Bir anlamda hiçbir metin bitmiş değildir, çünkü olası menzili fazladan her okurla sürekli genişlemektedir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Yazınsal metin ile eleştiri elbette birbirini tamamlar; eleştiri parlattığı metnin görünmeyen yanlarını ortaya çıkarırken, metin de eleştirinin dişlerini yağlayıp daha iyi çalışmasını sağlar.
Sayfa 105Kitabı okudu
Eleştiri çözümlediği yapıtın başlangıçta nesnesidir, sonra onu anlamaya çalışır, çözümlemesini tamamladıktan sonra ise, kendine dönüp öznesi olduğu yapıtın yazınsal kimliğine saygısını koruyup korumadığına bakmalıdır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Eleştiriyi öteki türlerden ayıran en önemli özelliği ahlaki kaygısının üç ayrı düzeyde birden korunması gerektiğidir. Yazının ahlakıyla birlikte yazarlık ahlakını göz önünde tutmanın yanı sıra, eleştiri yazarı bir de nesnesi olan yapıtın ahlakını gözetmek zorundadır.
Sayfa 104Kitabı okudu
Sözcükler yalnızca yüzyıllar içinden gelip bugün yanı başımızda tuttuğumuz büyük yazarlara ait değildi. Adlarını bilmediğimiz sayısız yazar da hemen aynı sözcükleri kullandı, ama ya onları kullanma becerilerinin bugün yok sayabileceğimiz yetersizliği ya da kötüye kullanma ve benzeri arızaları yüzünden onların sözcükleri bize bugün bir şey anlatmıyor.
Sayfa 102Kitabı okudu
Edward Said de, yazarın, yazdıklarını yayımladıktan sonra kamu tarafından alımlanma biçimine karşı çıkma hakkını yitirdiğini belirtiyor. Yaratım süreci boyunca yalnızca yazarına ait olan yazınsal metin; dünya gözüne göründükten sonra yazarın denetiminden çıkmaya başlar. Orada eleştiri vardır artık, tek bir eleştirmen olmasa bile, her okumanın bir eleştiri yerine geçtiği anlamında: Dizgesel, dolayısıyla bir söyleme bağlı ve edebiyatın içinde yazılmış eleştiri nasıl olsa ötekilerden ayırt edilecek ve etkisi kendi dışına yansıyacaktır.
Sayfa 99Kitabı okudu