Sıradışı bir kitap olduğu su götürmez.
Türk asıllı Alman vatandaşı bir özel dedektif "Kemal Kayankaya". Türk vurgusu çokça yapılmış kitap boyunca. Arjouni'nin Türklerle ne gibi bir bağlantısı ve Türklerle ilgili ne derece bilgi birikimi olduğuna dair bir kayıt bulamadım internette fakat genel hatları, tavırları ve düşünce biçimiyle Alamancı Türk standartlarıyla örtüşen bir karakter yaratabildiği kanaatindeyim.
"Daha Çok Bira" polisiye bir kitap için yeterince ilgi çekici bir isim ki kitabı edinmemin tek nedeni buydu. Yazarın kurgusunun, tekniğinin, resmettiği karakterlerin garip bir havası ve seçtiği kelimelerin tuhaf bir aurası var. İlgi çekici buldum. Modern polisiye ve gerilim algısını referans alacak olursak, bir polisiyeden beklenen olağanüstü süprizler ve keskin zigzaglar yok kitapta ki 1964 yılında basılmış bir eser zaten. Herşey sıralı, düz ve tahmin edilebilir. Kitap hafiften bir kara mizah havası taşıyor ve çok ince bir yeraltı çizgisi de tutturmuş yer yer. Okumam biraz zaman aldığından tam konsantre bir tat alamadım ama bence hoş bir kitap velhasılıkelam. Okunabilir.
Verdiği bütün mücadeleye rağmen, net bir netice alamayan Kayankaya'nın, çok net bir şekilde tuttuğu dileğinin içindeki arpanın hatrına da olsa okunabilir.
"İstediğim ne mi? Bira istiyorum. Daha çok bira! Çok çok bira."
