Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dahiler Ve Deliler

Mehmed Niyazi

En Eski Dahiler Ve Deliler Gönderileri

En Eski Dahiler Ve Deliler kitaplarını, en eski Dahiler Ve Deliler sözleri ve alıntılarını, en eski Dahiler Ve Deliler yazarlarını, en eski Dahiler Ve Deliler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Çukara her şey dolardı; fakat göklere uzanan bayrak direği yapayalnızdı..."
348 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir dönemin Türkiye'sine, o dönem içinde yaşayan akademisyenlere, yazarlara ve fikir adamlarına bu insanların dünya görüşüne yaslanan roman çok uzak olmayan bir tarihten besleniyor. Marmara kahvesinde Ziyanur Aksun gibi Osman Yükselserdengeçti gibi şahsiyetlerle sıcak bir çayı yudumlar gibi hissediyorsunuz kendinizi
Dahiler Ve Deliler
Dahiler Ve DelilerMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat · 2023357 okunma
Reklam
348 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Hikaye başlarda alışık olduğum bir tarz değildi. Aslında tek konu üzerinden değil bir sürü konu ve kişi-Kahraman ile detaylı bir hikaye vardı. Ama bütün kahramanlar ve konular eleştiri yapmak için yaratılmıştı.Yer yer günümüz düşünmeyen gençliğini yer yer ise kendini aydın veya sanatçı sanan beş para etmez insanları. Hİkayenin içinde geçen isimler Türk Edebiyat tarihinin gelmiş geçmiş en önemli devleri olmasının yanında yine bu insanlar ile muhattap yurdum insanlarının da varlığı hikayenin aslında biraz da gerçek bir konu yanı yaşanmış bir anı olduğunu bizlere ispatlamaktadır. Türk Edebiyatının en güzel günleri Marmara kıraathanesi gibi yerlerde geçmiştir. Hikayede biraz da onlara olan özlemler vardır. Şu anda yapmacık olarak tekrar kurulmuş olsalar da hiç bir zaman o eski tadı vermeyeceklerdir.
Dahiler Ve Deliler
Dahiler Ve DelilerMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat · 2023357 okunma
Ona göre hayatın amacı büyük işler başarmaktı.Ölümsüz eserler ortaya koymaktan başka işlerle uğraşmak kendini kandırmaktı.Yaradılışın biricik gayesi zamana karşı savaşmak,onu aşmaktı.Aşanlar iz bırakabiliyor ve bu izler birikerek uygarlığı meydana getiriyordu.Sıradan kişiler oluşan uygarlığı sömürürlerdi. Her sömürgen gibi onların da ömürleri kısacıktı;çünkü sömürgenler hazıra konar,enerjilerini fark edip,devreye sokmazlardı...
Sayfa 7
Sen ne talihli perisin,seni yazacağım. Shakespeare'in Juliet'i,Senpiyer'in Virjini'si gibi ölümsüzlerin arasına karışacaksın. Izdırabımın,kayalardan bal süzen ilhamımın kaynağı olacaksın.Sevmesini bilmeyenin kalemi eline almaya hakkı olmadığını insanlık öğrenecek! Beni sevmene gerek yok;ama en azından varlığımı,seni sevdiğimi bilmelisin.Romanımı okurken bütün zerafetinle,senin bile keşfedemediğin güzelliklerinle karşılaşınca,kim bilir nasıl kanatlanıp uçacaksın? Yeter ki seni bulayım.Gerisi kolay...
Sayfa 12
Osmanlı'nın iki ayağı vardı;biri Orta Asya'da,diğeri Mekke,Medine'deydi.Belki daha doğru şöyle tanımlanabilir:Gövdesi,yani fiziki tarafı Orta Asya'da oluştu;ruhu Mekke ve Medine'den geldi.Anadolu yaylasındaki bu buluşma,tereddüdsüz insanlığın yüz akıdır.
Sayfa 26
Reklam
Yaz kardeşim,usanmadan yaz;fakat okumayıda elden bırakmabırakma.Bir sonra yazdığının bir öncekinden daha iyi olmasına dikkat et."Ben oldum" denen yerde yazarlığın bittiğini de unutma!..
Sığır sürüsü işkembesiyle düsündüğü için gözleri sadece yeşil ot arar,başka bişey göremez.
Bursa Çelik Palas Oteli’ne gitmişlerdi. Otelde o sırada milletvekilleri de bulunuyordu. Hilmi Oflaz sessizce Necip Fazıl’ı takip etti. Adını söylemeyince Üstad onu takdim etmenin lüzumunu duydu. Sağ eli de Hilmi Oflaz’ın omuzundaydı: “Fare tıkırtısından ürkecek kadar hassas; kralları önünde eğecek kadar gözü kara, irade sahibi; aslanların önüne çırılçıplak atlayacak kadar cesur aziz dostum işportacı Hilmi.”
627 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.