Yavuz Selim Demirağ Darbe ve İnfaz adlı bu eserinde bizleri uzaklarda kalmış o eylül fırtınasının estiği günlere, o kutsal yalnızlık günlerine götürüyor.
Bu günleri gördükçe, zaman özlüyor o günleri. Hançerelerimiz yırtıldıkça bağırmak geliyor içimizden "Her şey Türk'e göre, Türk tarafından, Türk için" diye... Sahi haykırsay o günler gelir mi geriye? Ola ki o günler geri gelse, kendi adlarına resmi tarih yazdıranların yüzleri kızarır mı? Utanırlar mı?