Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Değişim Yılları

Altan Öymen

Değişim Yılları Sözleri ve Alıntıları

Değişim Yılları sözleri ve alıntılarını, Değişim Yılları kitap alıntılarını, Değişim Yılları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bence asıl şimdi, Peyami Safa'nın bu yazısını yıllar sonra koleksiyonlara bakıp okurken, “şaşmamak elden gelmiyor”. Şaşılacak şey, Peyami Safa'nın o zamanlar Ulus'un birinci sayfa yazarlığına getirilmiş olması değil... Milletvekili adayı gösterilecek olması da değil... CHP'de artık, onun gibi “sağ” çizgide olan - bazı
Sayfa 344Kitabı okudu
Markopaşa
Amerika’yı doğrudan doğruya karşısına alan, Türk hükümetini de Amerika’nın dümen suyuna girmekle suçlayan bir tek etkili basın organı vardı: Markopaşa... Sabahattin Ali’nin başyazıları. Aziz Nesin’in, Rıfat İlgaz'ın yazı­ları, Mim Uykusuz’un karikatürleriyle çıkan, ikide bir de kapatılıp, yayınına - Merhumpaşa, Malumpaşa gibi adlarla- devam eden ünlü “haftalık siyasî mizah gazetesi”. Çıktığı zamanlarda hep izliyordum. Adı üstünde, bir “mizah ga­zetesi” olsa da, içinde Sabahattin Ali’nin başyazıları gibi ciddi üs­luplu yazılar da vardı. Gerçi bunlar da kafamdaki ideolojik soru­lara cevap verecek görüşler içermiyordu. Çoğu, hükümete karşı siyasî muhalefet niteliğindeydi. Fakat Türk basınında Amerika ve Amerikan dostluğu lehindeki tekdüze yayınlarla şartlanmış olan kamuoyunu sarsıyordu, düşündürüyordu. Sonraları, Markopaşa'yla ilgili tezler, kitaplar yazıldı. Ne kadar yazılırsa azdır. Markopaşa, demokrasiye geçiş dönemimizin en önemli basın organlarından biridir.
Sayfa 190 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Bülent Ecevit
"Bülent Ecevit’le ilk karşılaşmamı hatırlarım. Niçin? Alışılmamış derecede, bize yabancı gelecek derecede na­ zikti de onun için. Galiba bir konser ya da bir başka toplantı haberiyle ilgili bir şey söylemek için gelmişti. Ben önümdeki haberle uğraşırken devamlı olarak, ‘Efendim,..’, ‘Nasılsınız?’, ‘Teşekkür ederim’, ‘Rica etsem’, “Mümkünse...” gibi bizim odada nadiren kullanılan kelimeleri işittikçe, dikkatim, tabiî, oraya çevrildi. Üstelik sadece üslubu değil, giyimi de yabancıydı. Üstünde, ga­liba biraz kırçıllı bir kumaştan, dirsekleri, -yamalanmış gibi- meşinle kaplı bir ceket vardı, (ceketin) içinde de gene meşin bir ye­lek. .. İşin tuhafı: Bizim öteki arkadaşların konuşma üslubunda da birdenbire bir değişiklik olmuştu. Sabahları odaya girerken herke­si, “Merhaba Allahsızlar” diye selamlayıp “Feneri nerede söndürdünüz?” diye sormaya ve amirleriyle konuşurken de nezaket kelimelerine pek yaklaşmamaya alışmış bir arkadaşımız, kendinden yaşça belki daha küçük olan ona “Aman Bülent Bey, biz rica ede­ riz... Ne demek efendim... Bir kahvemizi içseydiniz” demeye baş­ lamıştı. O odadan çıkınca da arkadaşımızın gözü bana takıldı. Üslu­bundaki değişikliği açıklama ihtiyacından olacak... Gelenin kim­liği hakkında bir benim, bilgim yoktu çünkü: - Çok efendi çocuk şu Bülent Bey, dedi"
Sayfa 642 - Doğan KitapKitabı okudu
“Anadolu’yu yıllarca mezhep kavgalarıyla yer yer mezbahaya çeviren taassubun yeniden hortlaması ihtimali, bizim için Bolşeviklik tehlikesi kadar korkunçtur.”
Sayfa 279Kitabı okudu
“Her şeyi öğren ama, hepsini aklının süzgecinden geçir.”
Sayfa 272Kitabı okudu
Kavgalı Yıllar
Türkiye’de 1950’nin ilk yıllarını, Metin Toker, “Demokrat Parti’nin altın yılları” diye niteler. Bu saptama, bazı açılardan çok doğrudur. O “altın devri”nden sonra ise, “tar­tışmalı yıllar” gelir... Arkasından da “kavgalı yıllar”...
Sayfa 647 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Markopaşa
En fazla satan gazetenin tirajı 20 000’ler civarındayken, Markopaşa’nın satışı 60 000’e kadar çıkabiliyordu.
Sayfa 195 - Doğan KitapKitabı okudu
İstanbul'da bir kısım aydın, Nazım Hikmet'in affı için kampanya başlatmıştı. Gerçi bu kampanyaya karşı çıkanlar vardı "Milliyetçilik-muhafazakarlık" eğilimlerinin o zamanki temsilcileri de, "hürriyet"leri sadece kendi isteklerine uyarsa savunmayı adet edinmişlerdi. Hoşlanmadıkları hürriyet taleplerine "bu hainliktir milletin menfaatine aykırıdır" diye karşı çıkıyorlardı
Sayfa 375