Dehşet Gecesi
Kerime NadirDehşet Gecesi Gönderileri
Dehşet Gecesi kitaplarını, Dehşet Gecesi sözleri ve alıntılarını, Dehşet Gecesi yazarlarını, Dehşet Gecesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yeni Başlayacaklara Özel: Gotik Edebiyatı
👉Detaylar ve Sürpriz için: konumuzkitap.com/2023/08/yeni-ba...
Yeni Başlayanlar adlı serimizin yeni konusu Gotik Edebiyatı. Özellikle de bu türe ilgi duyan fakat nereden başlayacağını bilmeyen okurlarımız için bir nevi reçete niteliğinde olacak. 🖤
İşte Gotik Edebiyatına Özel Kitap Önerilerimiz
Frankenstein - 
Mary Shelley
Dracula - 
Bram Stoker
Morgue Sokağı Cinayeti - 
Edgar Allan Poe
Beyoğlu Rapsodisi - 
Ahmet Ümit
Sevgili Arsız Ölüm - 
Latife Tekin
Dehşet Gecesi - 
Kerime Nadir
Peki aralarında okuduklarınız var mı? Yorumlarda buluşalım! 👇
"Ben, Prenses Ruzihayal, tam iki yüz yıldan beri senin gibi gençlerin aşığıyım. Onların hiçbiri benim aşkımı reddedemedi. Sen bana daha ilk öpüşte teslim oldun. Artık benim malımsın. Ruhunu Azrail'e kaptırmadım senin. Şimdi sende bir hortlaksın! Nasıl ki burada gördüğün erkeklerin hepsi benim esirim olan birer hortlaktır..."
Selmin esrarlı bir tavırla beni kızıl salonun bir köşesindeki kızıl sedire doğru çekiyordu. Bir dakika sonra, onun da yarı çıplak yanma uzandığını gördüm.
...
Selmin'in o nefis vücudunu kendime doğru çektim. Aşk ve ihtiras buğulanan emsalsiz teninde dudaklarımın alevini gezdirdim. Her öpüşte, kalbimi sonsuz bir hazla eriten sevdanın lavları bütün varlığımı kuşatıyordu. Nihayet dudaklarım o hummalı dudaklarda öldürücü zevkin pınarını buldu.
Kızıldan mora, mordan yeşile, yeşilden sarıya ve birçok daha çeşitli renklere geçen gayet hafif bir aydınlık dalgası, sedirlerde yarı çıplak yatan çiftlerin üzerinde kıvrılıyordu.
İpek sedirler üzerinde yarı çıplak insanlar gelişigüzel uzanmışlardı. Bunların tanlarında, gümüş ve kristal kaplar içinde parlayana acayip nesneler vardı.
Çıplak omuzlarına aldığı tüy kadar hafif ipek eşarp teninin o emsalsiz rengini şeffaf bir buğu gibi sarıyordu.
Bizim hayatımız gün battıktan sonra başlar, şafakla beraber biter. Bu bakımdan sadece geceleri görüşebileceğiz.
Tanrım! Bir hortlak!
Bu kelimeyi içimden söylediğim halde, prenses, "Evet" dedi, "fanilerin edebi ruhlara taktığı isim budur. Çünkü onlar zayıf ve korkaktırlar."
"Siz fani insanlar bazı büyük hakikatleri idrak edemezsiniz!" dedi. "Kainat, bir ruhlar muhtevasıdır. Ve her ruh ebedidir. İnsanın maddi varlığındna ayrılan ruhu bazen bu edebiyetin gerçek mertebesini bulur. İşte, iki yüz seneden beri yaşayan ben, böyle bir ruha sahip olanlardanım."