Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deli Çocuğun Güncesi

Özgür Bacaksız

En Eski Deli Çocuğun Güncesi Gönderileri

En Eski Deli Çocuğun Güncesi kitaplarını, en eski Deli Çocuğun Güncesi sözleri ve alıntılarını, en eski Deli Çocuğun Güncesi yazarlarını, en eski Deli Çocuğun Güncesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
128 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı aldım ve nerdeyse 2 saatte bitirdim..Akıcı bir kitap başucu kitabı olma niteliğinde...İçinde mutlaka kendinizden bişey bulacaksınız..Ben de bunları yaşadım diyeceksiniz...
Deli Çocuğun Güncesi
Deli Çocuğun GüncesiÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20192,703 okunma
Reklam
İnsanın beyninde unutmak gibi bir kavram olduğu sürece insan her duygunun altından kalkar, her duygunun boyunduruğundan kurtulur, her duygunun boşluğuna alışır.
Bazı kokuları insan üstünden atamaz, üstünden atsa da burnundan atamaz, burnundan atsa da anılarından atamaz. Bazı kokuların anlamı büyüktür, bazı kokuların keskinliği fazladır. Koku hafızanın en vurucu bölgesidir. Hüznü yoğunlaştıran duyu organıdır.
İç sese fazla yüklendikçe kendinden sıkılma oranı da artış gösterir. O öyle olsaydı, bu böyle olsaydı diye diye kemirir insan kendisini, sonra sıkılır zamanla her şeyden, özellikle kendisinden.
Duygular hatırlanmak ister, engel olamaz buna insan. Daha çok müzik dinlerken yaparız bunu, en acıklı şarkının en vurucu nakaratında dalarız hatıralara, içimizdeki okyanusun derinliklerinde kayboluruz. Zihnimizden geçer tüm film kareleri, anılar.
Reklam
Öyle yalnızım deme, o karanlık köşede insan kendi kendine yetmeyi öğrenir, akıntıya karşı kürek çekmeyi öğrenir. Bazı şeyleri yıpratırken bazı şeyleri olgunlaştırır… Öyle yalnızım deme, evrende yalnız değilsin..
"Çocukluk çayın dem kısmıdır,büyümekse sıcak suyudur. Dem’e ne kadar su katarsan kat, çayın tadına dem hakim olur… 80’lik bir ihtiyar bile olsan,çocukluk daha ağır basar ruhta. Bu böyledir…"
Çok iyi hatırlarım, çocukluğumda kurumuş bir kaktüs vardı, sulardım onu her gün. İyi bakardım yeşermesi için, ama her sabah buğday sarısı gördüğümde içim acırdı. Tek umut ettiğim şey onun yeşermesiydi. Birgün onun yavaş yavaş yeşerdiğini gördüm, yemyeşildi. Kırmızı bir çiçeği vardı. Çiçeğini elime aldığımda dikeni battı. Elimi kanatmıştı, çok ağlamıştım; çünkü o çiçek her uyandığımda çocukluk duygularımın arkadaşıydı. O günden sonra kaktüse bir daha bakmadım, korkmuştum. Yıllar sonra biraz da olsa anlamıştım, umut bir düşün başlangıcı bir düşün bitişiydi. Hayatın kuralıydı bu, sevmek bazen insanın canını yakıyordu.
Sayfa 15
"İnsanlar her zaman kendilerine en yabancı olan şeye hayran olurlar."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.