Hem insanın iradesinin özgür sayılamayacağından söz ediyorsun hem insan yeter ki iradesini belli bir amaca yöneltsin, o zaman bu amaca kavuşabilir diyorsun. Hiç olur mu böyle bir şey! Ben kendi irademe söz geçiremiyorsam, onu dilediğim gibi şu ya da bu nesne üzerine yöneltebilmem düşünülebilir mi!
Kim bilir, belki de bir yol ayrımına gelmiştim, belki bu saatten başlayarak kötünün dünyasında eğleşecek, sırlarımı kötülerle paylaşacak, onlara bağımlı yaşayacak, onların sözünden çıkmayacak, ben de onlardan birine dönüşecektim.
Ne var ki, her insan yalnız kendisi değil, aynı zamanda bir kezliğine, tamamen kendine özgü, her bakımdan önemli ve dikkate değer bir noktadır. Öyle bir nokta ki, dünyanın tüm olayları kesişir burada; bir kezliğine, bir daha asla yinelenmeyecek bir kesişimdir bu. Dolayısıyla her insanın öyküsü önemli ve dünya durdukça yaşayacak Tanrısal nitelik taşır, her insan yaşadığı ve doğanın istemini yerine getirdiği sürece olağanüstüdür, her türlü dikkat ve ilgiye layıktır.